Sri Lanka hakkında bugüne dek çok şey duymuştum. Herkesin hemfikir olduğu konu aşağı yukarı aynıydı ve söylenenler şu cümleyle özetleniyordu: Sri Lanka cennetin yeryüzündeki adresi…
Adayı görene kadar bunun klasik turizm klişelerinden biri olduğunu sanıyordum. Sri Lanka’yı gördükten sonra söylenenlerin fazla değil eksik olduğunu anladım.
Orası bugüne dek bulunduğum hiçbir yere benzemiyordu. Altın kumsallarında gün batımını izlerken, yeşil çay tarlalarından yayılan kokuları solurken, balta girmemiş ormanlarında leoparların peşine düşerken bu adanın özel bir yer olduğuna ikna oldum. Budist tapınaklarını keşfettim, mağaralarda dua edenleri izledim, lezzetli yemeklerinden tattım, güler yüzlü insanlarıyla sohbet ettim…
Sonunda şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Sri Lanka’da karşılaşacağınız sürprizler çok fazla.
Sri Lanka ziyaretinizde çok sayıda tapınakla karşılaşacaksınız. İki bin yıllık Sinhalese uygarlığının olağanüstü yapılarını görebilirsiniz. Her biri Budist uygarlığının görkemli birer sembolü. Theravada Budizminin dünyadaki en eski kalesi olan Sri Lanka sadece eşsiz kültürel kimliğini dünyayla paylaşmıyor, çok daha fazlasını sunuyor. Hint Okyanusu ticaretinin en önemli durak noktalarından birinde yer alan coğrafi konumuyla önemini koruyor.
Bulutlara uzanan dağları, çayla kaplı yamaçları, el değmemiş plajlarıyla Sri Lanka, tek bir seyahatte dünyanın başka hiçbir yerinde bulamayacağınız fırsatlar barındırıyor. Burada leoparların izini sürebilir, kolonyal kalelere tırmanabilir, antik Sinhalese hazineleriyle dolu mağaralarda gezindikten sonra pilav ve köriden oluşan lezzetlerin tadına varabilirsiniz.
Nesiller boyu Arap, Malay, Portekizli, Hollandalı ve İngiliz yerleşimciler bu cennet diyarın kültürünü, mimarisini ve mutfağını incelikle dönüştürdü. 2009’da iç savaşın sona ermesini takip eden yıllarda adada turizm patlaması yaşandı.
Sri Lanka, barış döneminden sonra meraklı gezginlerin akınına uğradı. Bu ilgi, 2019 yılında yaşanan kanlı terör eylemlerine kadar sürdü. Saldırılardan sonra ülkeler Sri Lanka’ya gidecek vatandaşlarına seyahat kısıtlaması getirdi. Bu durum, turizme bağımlı ülkede gelirlerin bir anda yok olması anlamına geliyordu. Ardından yaşanan pandemi süreci ve siyasal çalkantılar nedeniyle yaklaşık üç yıldır Sri Lanka’ya turist uğramadı.
Artık pandemi dönemi geride kaldı. Salgınla mücadele önlemleri bitse de ülkedeki siyasi durum pek parlak değil. Yaşanan gerginlikler sizi yanıltmasın. Turistler eskisi kadar sık olmasa da adaya uğruyor. Aslında şu sıralar Sri Lanka’ya gitmenin tam zamanı. Fiyatlar düşük ve ülkenin en popüler cazibe merkezleri şaşırtıcı bir şekilde kalabalıktan uzak.
Sri Lanka’ya gitmeden önce iyi bir araştırma yapmanız gerekiyor yoksa rüya tatilinizde planlar yanlış gidebilir.
Sri Lanka turunun süresi, görülecek ve yapılacak şeyler listenizde neler olduğuna bağlı. Dinlendirici plaj tatillerinden aktivite dolu vahşi yaşam maceralarına kadar pek çok ayrıntı sizi bekliyor ve bunlar arasında seçim yapmak çok zor.
Seyahat için ideal süre iki ya da üç hafta. Biz zaman darlığından programı dokuz güne sığdırdık. Yaban hayatı ve doğa güzergahımıza adadaki tarihi mekanları da ekledik. Sonuçta biraz yorulsak da adanın sunduğu sürprizleri yakından görme imkânımız oldu.
Bir sonraki seyahatiniz için yer arıyorsanız, bu Sri Lanka olabilir. Gitmeye karar verirseniz, orada yaşadıklarımızı özetlemeye çalıştığım bu yazıya göz atmakta fayda var.