FOTOĞRAFLAR
Koronavirüs salgınıyla unuttuğumuz tatil alışkanlıklarımızı Maldivler seyahatiyle tekrar hatırladık. Aylar süren eve kapanma dönemi 14 Eylül’de sona erdi. Dubai Havaalanı’ndan Maldivler’in başkenti Male’ye yaptığımız yolculukla 10 günlük unutulmaz bir tatil başladı.
Okyanusun ortasındaki inci taneleri
Hepimizin farklı hayalleri vardır ama bazıları için ıssız adalı hayaller vazgeçilmezdir. Hindistan cevizi ağaçlarının gölgesinde uzanan beyaz sahil, uzaklaştıkça koyulaşan masmavi bir okyanus, gökyüzünde uçuşan birkaç martı ve yanınızda sevdiğiniz kişi… Her şeyden uzakta, kimsenin sesini duyamayacağınız bir adadasınız. İş toplantıları, yetiştirmeye çalıştığınız raporlar, ödevler, görevler; hepsi o kadar uzak ki hatırlamayı bile beceremiyorsunuz… Sadece dalgaların sesini duyuyor, rüzgârın serinliğini hissedip kokteylinizi yudumluyorsunuz. Geçmiş uzakta, gelecek daha da uzakta… Yaşadığınız andan ötesi yok. Etrafınızı saran tropik atmosferde, mercan adalarının ortasındaki bu ıssız adada yaşadığınız o anın sonsuza dek sürmesini diliyorsunuz. Hatta burada mahsur kalmayı bile aklınızdan geçiriyorsunuz…
Rüya gerçek oldu
Zaman zaman hayalini kurmaktan bile zevk aldığım bu rüya gerçek oldu. Uzun zamandır görmek istediğimiz ancak farklı nedenlerle sürekli ertelediğimiz Maldivler’e sonunda gidebildik.
14-24 Eylül arasında on gün süren Maldivler seyahati, bugüne kadar yaptığımız tatillerden farklıydı. Az zamanda çok yer görüp kendimizi perişan ettiğimiz ama bundan da keyif aldığımız yolculuklardan değildi çünkü on gün geçireceğimiz adadan başka bir yere gitmemiz mümkün görünmüyordu. Sadece okyanus, sahil ve restoran arasında geçen unutulmaz bir tatil bizi bekliyordu.
Kaldığımız mercan adasının üstü kadar, altı da görmeye değerdi. Bambaşka bir dünyanın kapıları aralanmıştı ve biz Hint Okyanusu’nun bu ıssız köşesinde karşımıza çıkan sürprizler bizi büyülüyordu.
Hiç hesapta yoktu
Bu geziyi diğer gezilerimizden ayıran bir fark da karar verme süreciydi. Genellikle yola çıkmadan iyi bir planlama yaparız ama o plana uymayı genelde beceremeyiz. Karşımıza çıkan sürprizler yolumuzu belirler ve biz bilinmez bir güzergahta kayboluruz. Maldivler bu konuda bir ayrıcalık oluşturuyordu.
Yaklaşık dokuz ay devam eden salgın döneminde, daha önce planladığımız ama seyahat kısıtlamaları nedeniyle gerçekleştiremediğimiz pek çok geziyi erteleyip eve kapanmıştık. Ne zaman biteceği belli olmayan bu süreci seyahatsiz geçirmeyi kabullenmiştik. Artık bu duruma son vermenin zamanı gelmişti. Bir yerlere gitmek gerekiyordu ama nereye?
[powerkit_posts]
Maldivler, salgın döneminde gidilebilecek en uygun yerdi. Kalabalıktan uzak, sakin ve temasın az olduğu adalara o günlerde pek giden yoktu çünkü koronavirüsten fırsat bulup gezi planlayanların sayısı çok azdı.
Seyahate çıkma kararını çok hızlı verdik. Her şey pazar kahvaltısı sonrası yaptığımız geleneksel kahve sohbeti sırasında oldu. Maldivler konusunda gün belirlemeye, otel seçip uygun uçak bileti aramaya koyulduk.
Covid-19 testi cebimizde
En önemli sorun havaalanı ve uçaktı. Dubai’den Maldivler’e olan bütün uçuşlarda Covid-19 testi zorunluydu. Bu zorunluluk uçuşların güvenli olması anlamına geliyordu. Maldivler de gelen turistlerden negatif test istiyordu. Yani oraya giden herkes negatif testi olan turistlerdi. Bu durum karar vermemizi kolaylaştırdı. Hemen takvimden gün belirleyip rezervasyon yaptık. 3 gün sonra Covid-19 testlerimizi yaptırıp sonuçlarını aldık.
14 Eylül’de 02.20’de kalkan uçağın yarısı boştu. Koltuklar arası mesafe korunduğundan yanımızda ve arkamızda yolcu yoktu.
Yaklaşık dört buçuk saatlik yolculuktan sonra Maldivler’in başkenti Male’ye indik. Pasaport kontrolünden sonra bizi kalacağımız adaya götürecek teknenin görevlileriyle buluştuk. Teknede bizden başka iki çift daha vardı, 15 dakika süren yolculuktan sonra SAii Lagoon’un iskelesine yanaştık.
SAii Lagoon Maldives – Curio Collection by Hilton
İskelede bizi karşılayan görevliler işlemlerini bitirip bizi kalacağımız villaya götürdü. On gün süren tatilimizin yedi gününü burada, son üç gününü de okyanus üstü villalarında geçirecektik.
Tesis yüzde 20 doluluk oranına sahipti. Yani neredeyse boştu. Normal zamanlarda boş kalmayan villalarda bizden başka konaklayan yoktu.
Kaldığımız villanın ön bahçesi, denize kadar uzanan hindistan cevizi ağaçlarıyla kaplıydı, hemen ardından da turkuaz rengi okyanus başlıyordu.
20 metreye kadar sığ olan deniz daha sonra birden derinleşiyordu. Suyun altında bu noktada başlayan bir uçurum okyanusun açık renginin birden koyulaşmasına neden oluyordu. Bu sınır aynı zamanda yüzlerce balığın, rengarenk mercanların bulunduğu büyülü bir dünyaydı.
Turist az olunca…
Koronavirüs dünyada pek çok turistik tesisi vurdu. Karantina dönemiyle birlikte seyahatler durunca turizm işletmeleri büyük zarar gördü. Burada kaldığımız süre boyunca bizden başka bu güzel sahili kullanana pek tanık olmadım. Turistler günün büyük bölümünü havuz ve çevresinde geçiriyordu.
Curio Collection by Hilton marka felsefesiyle uyumlu olarak özgün deneyimleri sunan SAii Lagoon Maldives, üç bölgeden oluşuyor. Kaldığımız SAii Lagoon Maldives, Hard Rock Hotel ve marina ve alışveriş merkezi Crossroads…
Hilton’un Curio koleksiyonunun parçası olan SAii Lagoon Maldives dünya genelinde zarar gören on binlerce tesisten sadece biri. Hikayesi ilginç…
Tatil köyü geçen yıl Eylül ayında açılmış. Hemen ardından yapılan rezervasyonlar nedeniyle kapasite dolmuş ancak üç ay sonra Çin’de ortaya çıkan Covid-19 nedeniyle iptaller yaşanmış. Açılışından 5 ay sonra da seyahat kısıtlamaları uygulanmış ve SAii Lagoon Maldives dört aylık bu karantina döneminde tam anlamıyla ıssız bir ada olmuş. Temmuz’da kısıtlamalar kalkmış, bu sefer de turistlere negatif test zorunluluğu getirilmiş. Ziyaretimiz tesislerin bu ikinci açılış dönemine denk geliyordu.
Male havaalanına tekneyle 15 dakikalık mesafedeki SAii Lagoon Maldives, Güney Male’nin Emboodhoo Lagunü’ndeki üç pastoral adayı kapsıyor. 198 odalı otelde özel bahçeli villaların yanı sıra deniz üstünde yer alan okyanus villaları da var.
Komşu adada yer alan Hard Rock Maldives’e köprü bağlantılı SAii Lagoon’un en önemli özelliklerinden biri de alışveriş merkezi Crossroads. Tasarımı şık ve konukların dinlenebileceği konforlu alanlardan oluşuyor. Burada bulunan ve mercan adalarının anlatıldığı Deniz Keşif Merkezi, koruma faaliyetleri hakkında bilgi veriyor.
SAii Lagoon’un yiyecek için farklı alternatifleri var. Zengin deniz ürünleriyle bilinen Miss Olive Oyl, Tay füzyon restoranı Mr. Tomyam tatilcilere birbirinden farklı lezzetler sunuyor. Maldivler’in dünyaca ünlü sahil markası olan ilk Café del Mar‘da SAii Lagoon’a birkaç dakika yürüme mesafesindeki Crossroads’da yer alıyor. Uluslararası DJ’lerle ortaklaşa plaj partilerine ev sahipliği yapmayı planlayan Café del Mar salgından sonra kapatılan tesislerden…
Cdrossroad’un diğer yemek mekanları da şunlar: Hard Rock Cafe, Ministry od Crab, Jiao Wu, Kinkao, Kebab Kurry, Carne Diem Maldives…
Dünya Dalış Başkenti
Tropikal plajları ve turkuaz sularıyla dünyaca ünlü Maldivler bu şöhreti yeryüzündeki manzarası kadar okyanus altındaki yaşama da borçlu. Adaları popüler tüplü dalış merkezi yapan da su altındaki bu büyülü dünya… Yüzlerce ıssız ada Scuba Diving meraklıları tarafından keşfedilmeyi bekliyor.
Son derece berrak okyanus, 20 ila 40 metre arasında değişen bir görüş mesafesi sağlıyor. Adalar arasındaki kanallar okyanustan gelen suyu plankton ve besin deposu haline getiriyor. Deniz altındaki zengin hayatın kaynağı, mercan adaları arasındaki sayısız kanal ve buralardaki akıntılar…
Güçlü akıntılar nedeniyle tecrübeli dalgıçlar daha çok teknelerden yapılan drift dalışları tercih ediyor. Akıntının olduğu yerler aynı zamanda yiyecek kovalayan balıkları da çekiyor. Bazı bölgelerde, gruptan kolayca ayrılabilen çok güçlü akıntılar var ve buralara dalmak tecrübe gerektiriyor.
Yumuşak mercanların büyüdüğü kanallarda, renkli süngerler, çıplak dallar ve gorgonların süslediği resifler bulunuyor. Besin değeri yüksek su sayısız türün yaşam alanı, aynı zamanda köpekbalıkları ve manta vatozlarının da uğrak yeri…
Maldivler Tatil Notları
Sonsuz maviliklerin ortasında, bir ada, palmiye ağaçlarının gölgelendirdiği beyaz sahiller ve güneş… Konu unutulmaz bir tatil olunca Maldivler’in fazla rakibi olmuyor.
Hint Okyanusu’nda atol kümeleri halinde gruplandırılmış küçük mercan adalarından oluşan Maldivler, coğrafi olarak dünyanın en dağınık ülkelerinden biri… Kuzeyden güneye 820 km. doğudan batıya 130 km uzanıyor.
1.200 ada ve 26 atolden oluşan Maldivler cennetin dünyadaki adı gibi bir yer…
Tamamı 90 bin kilometrekareye yayılan adalarda 100’den fazla tatil köyü var. Her biri, dünyanın en güzel alanlarını parsellemiş durumda.
Başkent Male
Male, yerli halkın yaşadığı iç içe geçmiş binalardan oluşan başkent. Bu adanın hayalinizde canlandırdığınız Maldiv Adalarıyla hiçbir benzerliği yok. Dünyanın farklı yerlerinden gelen uçaklar bu adada bulunan uluslararası havaalanına iniyor. Yürüyerek iki saatte keşfedebileceğiniz bir ada. Açık alanı az, binası fazla. Dar sokaklarında motosiklet trafiği yoğun. Yaklaşık 2 kilometrekarelik alanda 200 bin kişi yaşıyor. Male, turistlerin tercih etmediği, yerlilerin yaşadığı, diğer adalara ulaşmak için kullanılan bir durak gibi.
İklim Değişikliği
Maldivler, Hint Okyanusu’nda milyonlarca yılda oluşmuş mercan adalarına dağılmış, dünyanın en düz ülkelerinden biri aynı zamanda dünyanın en düşük seviyedeki ülkelerinden… Topraklarının yüzde 80’inden fazlası ortalama deniz seviyesinden sadece bir metre yükseklikte, en yüksek noktası ise üç metre. Burası ısınan iklim ve yükselen su seviyelerinden en çok etkilenecek yerlerin başında yer alıyor. Her ada dalgalara ve şiddetli hava koşullarına karşı son derece savunmasız.
Din – Dil
Maldivler’in sakinleri, bölgeye 1100’lü yıllarda gelen Arap tüccarlardan etkilenerek Müslüman olmuş. Nüfusun tamamına yakını Müslüman. İslam, resmi devlet dini ve başka herhangi bir dinin açık uygulamasına izin verilmiyor. Alkol sadece tatil yerlerinde tüketilebiliyor. Adaya giderken yanınızda alkollü ürünler taşımayın, gümrükte el konulma ihtimali yüksek. Aynı şekilde uyuşturucu maddeler konusunda da katı kuralları var.
Maldivler’in resmi dili, Hint-İran dil grubuna ait bir dil olan Dhivehi. İngilizce ikinci dil olarak kabul ediliyor.
Yaşam
Maldivler’in doğal güzellikleri yaklaşık 50 yıl önce turizme açıldı. Eskiden geleneksel teknelerle adalar arasında seyahat etmek uzun saatler alıyordu. Temel ihracat kaynağı deniz ürünleri. Dalgıçlık ve balıkçılık geleneksel olarak önem taşıyor. 1200 adadan oluşan Maldivler’in sadece 200 adasında turizm yapılıyor, diğerleri ıssız. 200 adanın çoğu dünyaca ünlü otellerce işletiliyor, diğerlerinde yerel halk yaşıyor. Maldiv insanı cana yakın, hepsi güler yüzlü… Göz göze geldiğinizde gülümseyip selam vermeden yanınızdan geçmiyorlar.
Köpekbalığı
Turistler, okyanusun cömertçe davetine rağmen denizden çok havuza girmeyi tercih ediyor. Bunun nedeni köpekbalıkları olabilir… Oysa burada köpekbalıklarının, ağaçlarda asılı hindistancevizlerinden daha az tehlikeli olduğu söylense de bu korku bazılarının denize girmesine engel oluyor. Dev deniz kaplumbağaları da bu suların sakinlerinden ama onlar da insanlara bir tehdit değil. Kaldığımız süre boyunca sık sık köpekbalıklarıyla karşılaştık ancak bunların hiçbiri saldırgan değildi ve boyları belgesellerde izlediklerimize oranla küçüktü. Fotoğraf için yaklaşmak istediğimde kaçıyorlardı. Maldivler’in turizm tarihinde köpekbalığı saldırısına uğramış bir turist vakası hiç yokmuş…
Fiyatlar
Maldivler’in bir başka ünü de fiyatları… Burada tatil yapmak pek ucuz değil. Bütçenin büyük bölümünü de uçak bileti oluşturuyor. Male Uluslararası Havaalanı’na inmek, tatilinizin başladığı anlamına gelmiyor. Rezervasyonunuzu yaptığınız otelinize gitmek için bir kez daha uçağa ya da tekneye bineceksiniz ve bu en az 170 doları gözden çıkaracağınız anlamına geliyor. Tam pansiyon tercih etmeniz ilerde yüksek fatura ödemenize engel olabilir çünkü burada atıştıracak bir şeyler bulabileceğiniz market yok ve bu durum size pahalıya mal olabilir.
Müzik
Farklı kültürlerin etkisinden esinlenen yerel müzik çok renkli; bir kısmı Afrika, bir kısmı da Doğu Asya ve Güney Asya özelliklerini yansıtıyor.
Adalar arası yolculuk
Adada bulunduğumuz dönemde salgın nedeniyle diğer adalara seyahat yasağı getirilmişti. Turistler rezervasyon yaptırdıkları ada dışına çıkamıyordu. Normalde adalararası yolculuk mümkün ama yüksek fiyatlar nedeniyle pek tercih edilmiyor. Bunun için önce yakınlardaki merkez adaya (Bizim için Male idi) gitmeniz ya da daha hızlı olmasını istiyorsanız özel bir tekne kiralamanız gerekiyor.
Beyaz Kumsallar
Bembeyaz kumsalların sırrı, milyonlarca yılda oluşan ve oluşmaya devam eden mercanların, ufalanan deniz kabuklarının parçalarıyla bütünleşmesi…
Ülkeden hatıra olarak mercan parçası, deniz kabuğu çıkarmaya çalışmayın, ciddi para cezaları ödemenize sebep olabilir. Aradığınızı havaalanındaki hediyelik eşya reyonlarında bulabilirsiniz.
Sezon
Mayıs ile kasım ayları arası yağmurlara denk geldiğinden ucuz sezon olarak biliniyor. Yağmur sevmiyorsanız fiyatların yüksek olduğu aralık ile nisan ayları arasını tercih edebilirsiniz.
Sadun Boro’nun Notları
Kısmetim adlı yelkenlisiyle 1965’te çıktığı dünya seyahatinde Sadun Boro’nun da uğradığı Maldivler bugünkü görünümünden çok farklıydı. “Pupa Yelken” adlı meşhur kitabında Boro mercan adaları hakkında şu bilgileri vermişti:
“Kıyılarını, mercan resifleri bir halka gibi çevirir. Bu kayalar bazen sahile çok yakın, bazı yerlerde 2-3 mil açıktan bir tabii mendirek gibi adanın etrafını dolanır. Sahil ile bunların arasında kalıp lagün denen su, bir göl gibi sakindir. Mercan resifleri, muhtelif yerlerde bazen sığ, bazen derin geçitler verir.”
View this post on Instagram
Son söz…
Balayı ve kaçamak merkezi olarak tanınan Maldivler sadece çiftlere değil kafasını dinlemek için bulunduğu ortamdan uzaklaşmak isteyenlere de hitap ediyor.
Görülmesi gereken yerler listesinin üst sıralarında yer alan Maldivlere imkanınız varsa gidin. Seyahat anlayışınız ne olursa olsun burada geçireceğiniz zamandan keyif alacaksınız. Tatil köyü anlayışından hoşlanmasanız bile burası size dünyanın hiçbir yerinde tanık olamayacağınız sürprizler sunacak. Çünkü burada daha önce denemediğiniz bir tatili yaşayacaksınız.
FOTOĞRAFLAR
Remzi Gökdağ – Maldivler
14/24 Eylül 2020