Geçtiğimiz mayıs ayında gazeteyle ilgili ilk çalışmalara başladığımızda bu yolculuğun uzun ömürlü olmasını dilemiştik. Aradan yaklaşık dokuz ay geçmiş. Bir gazete ömrü için kısa sayılabilecek bu süre insan yaşamı için gözden kaçmayacak kadar uzun bir zaman dilimi aslında.
Amerika’da yaşayan Türk toplumunu ilgilendiren gündem maddelerini her sayımızda sıralamaya çalışırken zaman zaman da gazetemizin hedef ve amaçlarını anlatarak, bu sütundan sorularınıza yanıt vermeye çalıştım. Bu sayıda da bir ‘görev devri’nden bahsetmek istiyorum. Editör olarak yürüttüğüm görevimi gazeteyi hazırlayacak olan diğer arkadaşlarıma devrediyorum.
Geçtiğimiz yıl mayıs ayında USA Turkish Times’ın temellerini atarken gazetenin amaç ve hedeflerini de belirlemiştik. Bu hedeflerimizin başında ABD’de yaşayan Türklerin sesini daha gür bir şekilde duyurmak, sizlere bu ülkede yaşayan Türkler hakkında haberleri tarafsız olarak duyurmak geliyordu. Aradan geçen zaman içinde bu hedefler doğrultusunda yürüdük. Hiçbir siyasi görüşün sözcülüğünü yapmadan, hiçbir kurum ya da kuruluşun etkisi altında kalmadan bağımsız bir gazeteyi yaklaşık bir yıl boyunca aralıksız olarak siz okurlara iletmeye çalıştık. Böyle bir çalışma ortamında çalışmaktan ötürü duyduğum mutluluğu bu satırlar aracılığıyla sizlerle paylaşmak istiyorum.Yaklaşık bir yıl önce başladığım bu yolculuğu California’da karşılaştığım ‘güzel bir sürpriz’ olarak tanımlamıştım.
Evet, bu gazete hepimiz için güzel bir sürpriz oldu.
Bizler bu sayede sizlerle tanışma fırsatı bulurken sizler de ABD’nin farklı köşelerinde yaşayan Türklerden ve onların başarılarından haberdar oldunuz.
Geçen süreyi birkaç satıra sığdırmak elbette ki imkansız.
İnişli, çıkışlı, heyecanlı, zaman zaman sıkıntılı, ama genel olarak zevkli bir dönemdi. Günler süren heyecanlı ilk hazırlık dönemi, ilk sayıya ulaşabilmek için sabahın ilk ışıklarıyla matbaaya yaptığımız yolculuk, toplantılarımız, nefes almadan gazeteyi baskıya yetiştirmeye çalıştığımız günler, bizlere haberleriyle katkıda bulunan, heyecanımızı paylaşan çok sayıda arkadaşımızla yaşadığımız unutulmaz dayanışma…
Az önce de bahsettiğim gibi geçen süreyi birkaç satıra sığdırmak kolay değil…
Zamanın hızından bahsediyordum. Günlük sorumluluklarımızı yerine getirirken hissedemediğimiz bu hız soluklanıp nefes aldığımız anlarda kendini belli ediyor.
Geriye dönüp baktığımda sizlere verdiğimiz sözü tuttuğumuza inanıyorum. Ýlk günden beri duyurduğumuz tarafsızlık ve doğru haber ilkemize bugüne dek sadık kaldığımızı bilmek aldığımız sorumluluğun yükünü az da olsa hafifletiyor.
Evet, bu bir veda yazısı.
Acı-tatlı, iyi-kötü anılarla bu sütundan sizlere veda ederken, içten ilgisiyle USA Turkish Times’ı yalnız bırakmayan okurlarımıza da gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Aynı şekilde, başından beri bu işin manevi hazzına inanarak işbirliğini esirgemeyen USA Turkish Times çalışanlarına da bir teşekkür borcum var. Bayrağı şimdi diğer arkadaşlarım devralacak, USA Turkish Times Amerika’daki Türk toplumuna yakışır bir şekilde yayınlanmaya devam edecek.
Uzun vedalaşmalardan pek hoşlanmam, hatta veda kavramının varlığına karşı şüphe duysam da sizlere gazeteyi ilgilendiren bu gelişmeyi aktarmanın doğru olduğuna inanıyorum.
Yolunuz açık olsun…
Farklı yolculuk ve duraklarda tekrar görüşmek ümidiyle hepinize hoşçakalın diyorum.


USA Turkish Times Yayın Yönetmeni