Küçüksu’yu yeniden kazanmak

Büyükşehir Belediyesi’nce projesi tamamlanan Küçüksu Çayırı, eski bitki örtüsüne uygun ağaç ve çalı cinsleriyle yeniden düzenlenecek. Çayır yeniden tarihi ve doğal kimliğine kavuşturulacak.

İstanbul’a doğanın armağanı olduğu söylenen Küçüksu Çayın, yanlış karar ve uygulamalarla son 50 yılda doğal güzelliğinden çok şeyler yitirdi. Bugünlerde ağaçları kesilmiş, çimleri yok edilmiş çıplak bir arazi görünümünde olan Küçüksu Çayırı’nın yeniden kazanmak amacıyla bir çalışma başlatılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce projesi tamamlanan Küçüksu Çayını düzenleme çalışmaları, çayıra tarihi ve doğal kimliğini yeniden kavuşturmayı amaçlıyor.

Bir zamanlar “Asya’nın tatlı suları” olarak ün yapan Göksu ve Küçüksu dereleri de bozulan çayır gibi doğal güzelliklerinden çok şeyler kaybetti. Berrak ve tatlı suların aktığı Göksu ve Küçüksu’ya önceleri birkaç yapının kirli suları karıştı. Çarpık kentleşme ve sanayileşmeden nasibini alan dereler zamanla kanalizasyon niteliği kazandı. Kayık âlemleri kadar, eğlenceleriyle de tanınan geniş çayırda Spor Akademisi gibi büyük ve ölçüsüz te- sislerin yapımına izin verildi. Çayırda kurulan spor tesisleri ve seralar bu tarihi çayırı günden güne daralttı. Son olarak Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün şantiyesi olarak kullanılmasına izin verilen çayır gözler önünde katledildi.

Eski bitki örtüsüne uygun ağaç ve çalı cinsleriyle yeniden düzenlenecek çayırda, eski iskele binasının restorasyonu ile çiçek sofaları yapılacak. Sakin, doğal özelliğini tekrar kazandırmaya amaçlayan projede, çayırda geleneksel özelliğine uygun olarak mısırcılar için bir yer ayrılacak ve gezi yollarının çayırı fazla bölmemesi sağlanacak.

Proje alanının en geniş meydanını oluşturan çeşme çevresi taşıt trafiğine kapatılarak özel olarak yapılmış, mısırcılara ve dondurmacılara ayrılacak. Alan içindeki yaya yolları eski örneklerine ters düşmeyecek genişlikte yapılacak ve kenarlarına ağaçlar yerleştirilecek. Küçüksu iskelesi tekrar inşa edilerek, tur motorlarının ve vapurların iskeleyi kullanmaları sağlanacak. Alanda çocuklar için de bir çocuk bahçesi yapılacak. Meydanin, özel olarak yaptırılan fenerlerle aydınlatılması sağlanacak.
Göksu ve Küçüksu Çayırı’na ilk yapı, güvenliğin sağlanmasından sorumlu Bostancı kuruluşunun barınması için çayırın güney ucuna inşa edildi ve yanına küçük bir mescit yaptırıldı. Padişah I. Mahmut’un Küçüksu’ya sık sık gelmesi nedeniyle Sadrazam Mehmet Paşa tarafından 1752 yılında bir kasır inşa edildi. Kasrın yapımından sonra padişahın buraya gelmesi ve eğlenceler düzenlemesiyle çayır önem kazandı.

1856’da bugünkü kasır yaptırıldı. Kasrın yanındaki dört basamaklı merdivenden çıkılan bir seddin üzerine dört yüzü mermer olarak yaptırılan Mihrişah Valide Sultan Çeşmesi de kasır ile birlikte çayırın en önemli yapıları arasında yer aldı.

1911 yılındaki şiddetli yağışlarda Göksu Çayı’nın taşması sonucu çayını su bastı. Çayırdaki çamur uzun yıllar temizlenemedi. Bu büyük su baskınından sonra çayır gezileri azaldı ve çayırın eski güzelliği kalmadı. Bu yıllardan sonra çayırda kurulan mısır kazanları ve yapılan çeşitli eğlenceler halkın eskisi gibi ilgisini çekmiyordu.

Zamanla Göksu Deresi’nin romantik kayık âlemleri ve çimlerine geniş halılar serilen meşhur çeşmenin çevresi de unutulur oldu. Bir süre sonra da Şehir Hatları’nın Boğaz vapur seferleri Küçüksu iskelesi için iptal edildi. Son olarak Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin şantiyesi olarak kullanılan çayırın, doğal güzelliği tamamen yok edildi.

12 Kasım 1990 Sayfa 9

Gazeteci, yazar ve dijital yayıncı Remzi Gökdağ, Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı kitaplarının yazarıdır.

1990 yazıları

Şile’yi SİT kararı kurtaracak

31 milyara ihale edilen Şile-İstanbul otoyolunun getireceği çarpık yapılaşmaya önlem Şile’nin İstanbul’a yakınlığı ve doğal güzelliğinin

Yalılar ‘kurtarıcı’ bekliyor

‘Yalını yıkma sat’ Saçaklarını rüzgârlara, temellerini dalgalara bırakmış, hatıralarıyla beraber tarihe gömüleceği günü bekleyen harap yalılar