11 Eylül saldırılarının hemen ardından ortaya atılan komplo teorilerinden şu ana kadar bir kitap yayınlandı, söylentileri içeren bir filmin çalışmalarına başlandı, sayısız makaleler yazıldı, yazılmaya da devam ediyor. Ýnternette bu söylentilere yer veren siteler ziyaretçi rekorları kırıyor. Bu söylentilere inanların sayısı küçümsenecek kadar değil. Ortaya atılan komplo teorilerinin çoğu özellikle islami kesimde kabul görüyor.
Saldırıların hemen ardından dilden dile yayılan bu söylentilerin en ünlüsü, İsrail’in 11 Eylül ile ilgili bilgilere sahip olduğu, hatta bu saldırılarda parmağı olduğu iddiası. Dünya Ticaret Merkezi’nde çalışan binlerce yahudi asıllı Amerikalının 11 Eylül günü işyerlerine gitmediği iddiası bu söylentilerin temelini oluşturuyor. Kimilerine göre gülünç olarak nitelendirilen bu iddiaya halen inananlar var.
Konuyla ilgili yapılan spekülasyonlar devam ederken ABC televizyonu geçtiğimiz günlerde ilginç bir haber yayınladı. Milyonlarca kişinin kafası televizyon kanalının deneyimli istihbarat habercisi John Miller’in haberiyle bir kez daha karıştı. FBI ve CIA’nın kamuoyundan gizlediği bu olay 11 Eylül ile ilgili soru işaretlerini atrttırdı. Miller’in araştırdığı bu ilginç haberde sık sık sorulan soru şuydu: İsrail, 11 Eylül saldırılarını önceden biiyor muydu?
Beyaz minibüs
11 Eylül günü ikiz kulelerden yükselen dumanları binlerce New York’lu gibi Maria da (güvenlik gerekçesiyle soyadı açıklanmıyor) şok içinde New Jersey’deki apartman dairesinin penceresinden izliyordu. Bir ara pencerenin önündeki otoparka gözü ilişti. Beyaz bir minibüsün etrafında 5 kişinin yabancı dilde konuştuklarını ve birbirlerinin fotoğraflarını çektiklerini farketti. Hatta bir ara bu kişilerden üçü minibüsün tavanına çıkıp arka planda yanan gökdelenler olmak üzere arkadaşlarının elindeki kameraya gülerek, birbirleriyle şakalaşarak poz verdiklerini gördü. Bu beşliden biri de görüntüleri videoya kaydediyordu. Maria, bu kişilerin durumlarından şüphelenip polisi aradı ve birazdan olay yerinden uzaklaşacak olan minibüsün plaka numarasını kaydederek yetkililere bildirdi. FBI tarafından yapılan incelemede minibüsünün Urban Moving adlı bir taşımacılık şirketine kayıtlı olduğu belirlendi. Aynı gün akşamüzeri araç New Jersey yakınlarında tespit edildi ve polis aracın içindeki yaşları 22-27 arasında değişen beş kişiyi gözaltına aldı.
Gülerek poz verenler İsrailli
Gözaltına alındıktan sonra FBI’ın bölge merkezine götürülen bu beş kişinin üzerinde yapılan ilk aramalarda yaklaşık 5 bin dolar nakit para, çift pasapotlar ve kesici aletlerin bulunması polisin dikkatini çekti. Fakat en büyük sürpriz bu kişilerin kendilerini Ýsrailli olarak tanıtmalarının ardından geldi. FBI, soruşturmayı Karşı Ýstihbarat Birimi’ne havale etti ve beş kişinin kimliklerinin detaylı tespiti için Ýsrail Gizli Servisi MOSSAD ile bağlantıya geçildi. Bir yandan da gözaltına alınan beş sanığın çalıştıklarını iddia ettikleri Urban Taşımacılık Şirketi’nin ofisindeki bigisayarlar incelemeye alındı. Şirketin sahibi ile konuşan FBI görevlileri yakın bir gelecekte kendisi ile tekrar bağlantıya geçeceklerini bidirmelerine karşın sökonusu kişi şirketin kapısına kilit vurup kayıplara karıştı. 11 Eylül günü Dünya Ticaret Merkezi önünde görüntüleri videoya kaydeden, yanan kulelere karşı gülerek poz veren beş Ýsraillinin soruşturuması böylece daha da ilginç bir boyuta büründü. Polis yaptığı araştırmada sözkonusu şirketin sahibinin New Jersey’deki evini apar topar satıp İsrail’e döndüğünü de belirledi.
FBI’dan sonra CIA da devrede
İki hafta boyunca Brooklyn’deki Metropolitan Cezaevi’nde gözetim altında tutulan İsrailliler icin yargıç sınırdışı edilmelerini kararlaştırdı. Suçları basit vize ihlali olarak açıklandı. Ancak FBI’ın yanı sıra CIA da beş İsrailli ile ilgili gelişmeleri yakından izliyordu. Bu iki birimin üst yönetimi beş İsraillinin bir süre daha gözetim altında tutulmalarını ve konuyla daha detaylı ilgilenileceğini gerekçe göstererek yargıcın sınırdışı kararının bir süre ertelenmesini sağladı. FBI’ın detaylı araştırmalarından sonra beş kişiden ikisinin Ýsrail Gizli Servisi adına çalıştığı belirlendi.
Sınırdışı
Beş Ýsraillinin bazılarının İsrail İstihbarat Servisi adına çalıştıkları belirlendikten sonra iki ülkenin üst düzey yöneticileri arasında pazarlıklara başlandı. Bir süre sonra İsrailliler bir uçağa bindirilip ülkelerine gönderidi ve olay kapandı. O ana kadar olayın üzerinden 71 gün geçmişti ve gerek FBI, gerekse CIA tarafından yapılan incelemeler sonrası bu beş kişinin gerçekten ne amaçla yanan ikiz kulelerin karşısından fotoğraf çektikleri belirlendi. Ancak bu dosya kayıtlara ‘Gizli’ damgasıyla geçmişti.
11 Eylül’den önce bu beş İsraillilerin saldırılarla ilgili bilgiye sahip olup olmadıkları, ya da o sabah hangi amaçla New Jersey’deki otoparkta sevinç içinde yanan kuleleri görüntülediklerinin gerçek nedeni bu ‘Gizli’ dosyanın içinde uzun yıllar kalacağa benziyor.
25 Haziran 2002