Hedef yine Sivas mı?

Sivas– PKK’nın bölgede varlığını hissettirmesi üzerine 6 bin askerin katıldığı “Demir Operasyonu” Sivas’ın kırsal kesimlerinde sürüyor. Özel timin de katıldığı operasyondan en çok etkilenen köylüler. PKK, eylemlerinde özellikle Sünni köyleri hedef seçiyor. Buna karşın güvenlik güçleri örgüte yardım ve yataklık yaptıkları gerekçesiyle alevi köylere baskı uyguluyor.

Geçimini hayvancılıkla sağlayan bölge köyleri her iki taraftan gelen baskıya dayanamayarak köylerini terk ediyor. Bugün, Sivas’a bağlı 63 koy terör nedeniyle boşaltılmış durumda. Bir yandan PKK, bir yandan asker ve özel timin baskısı altında sıkışan köylüler çareyi Sivas’a ve ilçelerine yerleşmekte buluyor. Köy koruculuğu sistemi PKK teröründen sonra bu bölgede de yaygınlaşıyor. Devlet, kendi seçtiği köyleri PKK’ya karşı silahlandırıyor.

Ateşkese rağmen

PKK’nin tek taraflı ilan ettiği ateşkes Sivas’taki gerginliği gideremedi. Ateşkesten sonra PKK eylemlerine ara verirken Türk Silahlı Kuvvetleri bölgede 6 bin askerin katıldığı büyük bir operasyon başlattı. Son olarak Sivas’ın Hafik ilçesi kırsal alanında önceki gün PKK’ya karşı düzenlenen operasyon sırasında özel tim mensubu iki polis şehit oldu. Ayni çatışmada 10 PKK’lı da güvenlik güçlerince olduruldu. PKK, Almanya’dan yayın yapan DEM Ajansı aracılığıyla yaptığı açıklamada ateşkesi ihlal etmemek için eyleme girmeyeceklerini ve verdikleri söze sadik kalacaklarını bildirdi.

PKK’lıların Tunceli kırsalında eğitim gördükten sonra Tozanlı Deresi üzerinden Sivas’a geldikleri belirtildi. Öte yandan geçtiğimiz günlerde başlayan Demir Operasyonu, Divrigi, Zara, İmranlı üçgeninde devam ediyor. Operasyon nedeniyle bölgede bazı kısıtlamalar göze çarpıyor. Bu kısıtlamalardan yine köylüler zarar görüyor. Hayvanlarını rahatça otlatamıyor, hava karardıktan sonra koy sınırlarının dışına çıkmalarına izin verilmiyor. Halk zorunlu olmadıkça seyahat edemiyor. Hava karardıktan sonra karayoluyla yolculuk edenler güvenlik güçlerince uyarılıyor. Özellikle yaz aylarında hayvanların yaylaya çıkarılmasının yasaklanması nedeniyle halkın en önemli geçim kaynağı hayvancılık geriliyor.

Etnik yapı

PKK’nin Sivas’ı seçmesinin en önemli nedeni bölgenin etnik yapısı. Yüzyıllarca bir arada yasayan alevi ve Sünniler PKK’nin tahrikiyle karşı karsıya. PKK hedeflerini çok titiz seçiyor. Zara ilçesine bağlı Selimiye köyünde yapılan katliam bunun örneği. Çevresinde 9 alevi koyu bulunan ve Sünni vatandaşların yaşadığı Selimiye koyu PKK tarafımdan hedef seçiliyor. Katliamda 9 köylü olduruluyor, sağ kalanlar koyu terk etmek zorunda kalıyor.

Örgütün yayınladığı Kurdistan haritasında Divriği, Zara ve İmranlı ilçelerinin de adı geçiyor. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Eruh baskınından hemen sonra “Sivas’ı geçersek amacımıza ulaşırız” sözü, PKK eylemlerinin geçici olmadığını gösteriyor. PKK’nin Sivas’ta varlığını hissettirmesi 2 Temmuz 1993 tarihine rastlıyor. Madımak katliamından hemen sonra PKK bölgede taban oluşturma çalışmalarına başlıyor. Katliamdan sonra örgüt özellikle kırsal alanda boy gösteriyor. Sivas olayından iki gün sonra 4 Temmuz 1993’te Erzincan’a bağlı Basbağlar köyünde giriştiği katliam örgütün bölgedeki varlığı için bir donum noktası oluyor.

2 Temmuz 1993’ten önce Tozanlı Deresi yoluyla Sivas’a gelen ve faaliyet gösteren Tikko ve Dev-Sol örgütlerinin bölgeden çekilmeleri Sivas katliamının hemen sonrasına rastlıyor. PKK eylemlerinin başlamışıyla diğer örgütlerin sesi kesiliyor. Emniyet yetkililerinin açıklamalarına göre PKK’nin hedefi kırsal kesimdeki köyleri yanına çekmek. Emniyet’e gelen bilgilere göre PKK bölgedeki bazı köylerden lojistik destek alıyor. Ancak adi gecen köyler bu desteği yalanlıyor.

1 Ocak 1996 Yeni Yüzyıl Gazetesi


Sivas’ta köyler tedirgin

Üç ay öncesine kadar silah sesini sadece düğünlerde duyan Selimiyeliler, PKK baskını sonrasında köylerini terk etti.

Devletin de kendilerini korumamasından yakınıyorlar.

3 Ocak 1996 Yeni Yüzyıl Gazetesi Sivas- PKK’nin Sivas’ta terör estirmesinden en çok köyler etkileniyor. Geniş ve çorak bir arazi yapısına sahip olan Sivas, aynı zamanda Türkiye’nin en çok koyunu barındıran il konumunda. Birbirine kilometrelerce uzaklıkta köyler var Sivas’ta. Savunmalarını devletin verdiği silahlarla sağlıyorlar. Ama bunda başarılı oldukları söylenemez. Özellikle Divriği-Zara-İmranlı üçgenindeki köylerin çoğuna PKK militanları uğramış. Militanlar istediklerini aldıklarında köylüye zarar vermiyorlar. Her zaman da bu kural islemiyor. Tıpkı Zara’ya bağlı Selimiye köyünde olduğu gibi.

Geçimini hayvancılıkla sağlıyor Selimiyeliler. Üç ay öncesine kadar silah sesini düğünlerde duyan Selimiyeliler 11 Eylül 1995’te değişik bir PKK baskınına uğruyor. 25 kişilik PKK grubu saat 16:00 da koyun doğusuna pusu kuruyor. Koy dışında hayvan otlatan İbrahim Özdemir’i yakalıyorlar.

İbrahim’in köye dönmemesi üzerine kardeşi Ömer Özdemir ağabeyini aramaya çıkıyor. Bir süre sonra Öner’de PKK’nin eline düşüyor. Bu kez çocuklarını aramak için anne Ayşe Özdemir koyun dışına çıkıyor. O da oğullarının düştüğü tuzağa düşüyor. Üç kişinin dönmemesi üzerine meraka düşen köylülerden Hüseyin Topal, Muhtar Abdulvahap Yılmaz ve oğlu da aramaya çıkıyorlar ve hepsi teker teker yakalanıyorlar. PKK bu yöntemle 9 köylüyü tutsak alıyor.

Militanlar köylüleri rehin tutarken muhtarı köydeki silahları toplaması için serbest birikiyor. PKK silahları aldıktan sonra 5 kişiyi dere yatağında kursuna diziyor. Sonra köye donup üç kişiyi daha olduruyor. Muhtara iki traktör dolusu yiyecek doldurtan militanlar son olarak onu da oldurup köyden ayrılıyor. Saat 16:00’da başlayan baskın 22:30a kadar sürüyor. İki kilometre uzaklıktaki karakol olaya iki saat sonra müdahale edebiliyor.

Bu baskın Selimiye’nin sonu oluyor. Yakılan evler, öldürülen insanlar kolay kolay akıllardan silinmiyor. İnsanlar Selimiye’yi terk ediyor, köyde yasam duruyor. Köylüler şimdi Zara yakınlarındaki prefabrik evlerde yaşamlarını sürdürüyor. Evlerden birinin kapısını calip giriyoruz. Baki Topal, Selimiye baskınından şans eseri kurtulmuş. O gün Dogansar’da yapılan güreş gösterilerini izlemek amacıyla köyden ayrılmış. Devletten şikâyetçi Topal, şunları soyluyor:

“Devlet biz e yardım etmiyor, Zara ve Sivas halkının yardımlarıyla geçiniyoruz. Köye donemeyiz, orada güvencemiz yok.

4 Ocak 1996


Belediye başkanına göre güvenlik güçleri vatandaşa zarar veriyor.

Sivas, özel tim-PKK kıskacında

Divrigi Belediye Başkanı: “Özel tim halkı sorguluyor, vatandaşın dini inancına karışıyor”

Sivas- PKK yaklaşık iki yıldır sistemli bir şekilde Sivas’ta varlığını sürdürüyor. 12 Eylül’den sonra milliyetçi-muhafazakâr yapıya bürünen Sivas halkı PKK’ya sıcak bakmıyor. Ama silah zoruyla da olsa kırsal kesimde örgüte lojistik destek sağlanıyor. Güvenlik güçleri bu desteği kırabilmek için bölgeyi ablukaya almış durumda. Halk bir yandan PKK’dan kendilerini korumanın yollarını ararken, bir yandan da askere hedef olmamaya çalışıyor.

Özellikle alevi nüfusun yaşadığı köylere potansiyel suçlu gözüyle bakılıyor. PKK terörünün estiği bu bölgede halk özel timden de tedirgin görünüyor. Bu tedirginliği en çok hissedenlerden biri de Divriği Belediye Başkanı Muharrem Yağbasan. Başkana göre mezradaki her köylüye suçlu gözüyle bakıyor özel tim. Yağbasan, köylülerin PKK ile güvenlik güçleri arasında sıkıştığını, özel timin PKK ile mücadele ederken vatandaşa zarar vermemesi gerektiğini söyledi. Bolde halkının PKK’dan nefret ettiğini ve örgütün Sivas’ta aradığı desteği bulamayacağını söyleyen Yağbasan şunları dedi: “Burada köylüler PKK’ya destek sağladıkları gerekçesiyle göçe zorlanıyor. Güvenlik güçleri köylülerin yaz aylarında yaylaya çıkmamalarını yasaklıyor. Güneydoğu’dan gelen ve hayvancılıkla uğrasan insanların yaylaya çıkmasına izin verilmiyor. Özel tim vatandaşı sorguluyor. Devlet görevlisi, vatandaşın dini inancına karışamaz. Burada vatandaşın inancı sorgulanıyor. Bu planlı bir uygulama, amaç köylüleri tedirgin etmek.”

Divrigi’nin 18 kilometre kuzeyindeki Agilcik koyu operasyonlardan en çok etkilenen köylerden biri. Muhtar Muharrem Kılıç, devam eden operasyonlar nedeniyle PKK ve güvenlik güçleri arasında kaldıklarını belirtiyor. PKK’ya yardım ettiği gerekçesiyle bir çobanın keçelerinin yakıldığını ve köyden iki kişinin gözaltına alındığını soyluyor. Divrigi CHP İlçe Başkanı Zeynel Yayla da şunları anlatıyor: “Mezrada ve köylerde yasayan insanlarda huzur kalmadı. Gece bazı kişiler köye gelip ekmek ve as istiyorlar. Vatandaş da korkusundan veriyor. Sabah güvenlik güçleri gelip bu kişiyi eliyle koymuş gibi bulup alıyor. Bu bölgede yasayanlar rencide ediliyor. Güvenlik güçlerini görevi bölgede huzur ve güveni olusturmak.”

PKK’nin varlığını en çok hissettirdiği Zara da da durum ayni. Operasyonlar nedeniyle geçtiğimiz günlerde ilçeye alay seviyesinde bir birlik kaydırıldı. Zara Belediye Başkanı Aydin Kurt, askerlerin Zara’ya yerleşmesinden halkın güç aldığını soyluyor. Operasyonlar nedeniyle pek çok koyun boşaltıldığını kaydeden Kurt, halkin Zara’ya göç ettiğini ve ilce nüfusunun 16 binden 25 bine ulaştığını belirtiyor.

1 Ocak 1996

Remzi Gokdag

Remzi Gökdağ gazeteci, yazar ve dijital yayıncıdır. Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı kitaplarının yazarıdır.

Başka Şehirler
Önceki Yazı

Bir hukuk davasının belgesel öyküsü

Sonraki Yazı

Bir yaşam üç beden