ai haber

Haberim Yok

Ekonominin hızla kötüye gittiği, temel ihtiyaçların bile lüks haline geldiği, muhalefetin sesinin kısıldığı ve adalet arayışının çıkmaza girdiği bu ortamda, gözlerimi kapatmak istesem de gerçekler kapımı çalıyor. Günün ortasında bir mola vermek, sessizce çay içmek veya düşüncelere dalmak bile artık haber akışına yakalanmadan yapılamıyor. Her yeni ekonomik veri, her yeni siyasi çalkantı, her yeni adaletsizlik hikâyesi, günlük koşuşturmadan uzaklaşıp biraz sessizliğe kavuşma ihtimalini neredeyse imkansız kılıyor.

Uzun zamandır haberlerin yorucu dünyasından uzak duruyorum. Gazeteci olmama rağmen sürekli akan bilginin gürültüsünden kaçınıyorum. Bu bilinçli bir tercih. Ancak çoğu insan için bu mesafeyi korumak artık imkansız. Telefonlarımız durmadan bildirim gönderiyor. Son dakika haberleri ve sosyal medya krizleri hayatımızın parçası oldu.

Türkiye’nin bu zorlu döneminde haberlere kayıtsız kalmak mümkün değil. Otoriterleşen yönetim ve derinleşen adalet krizi en duyarsız insanı bile etkiledi. Ekonomi kötüleşirken, temel ihtiyaçlar lüks haline geldi. Muhalefet susturuldu. Adalet arayışı çıkmaza girdi. Bir çay içmek veya sessizce düşünmek bile haber akışına yakalanmadan yapılamıyor artık.

Haberler dünyayı daha karanlık mı gösteriyor, yoksa dünya gerçekten bu kadar kötü mü? Elbette savaşlar ve krizler var. Gazeteciliğin görevi de bunları aktarmak. Fakat araştırmalar haberlerin giderek daha karamsar bir hal aldığını gösteriyor. Uzun vadeli verilere bakınca dünyanın bazı alanlarda iyileştiğini görüyoruz. Sorun olaylardan çok, onları anlatış ve algılayış biçimimizde…

Eskiden haberleri belli saatlerde izler, gazeteyi sabah okurduk. Şimdiyse 24 saat durmadan dönen bir haber çarkıyla karşı karşıyayız. Reklam gelirleri, tıklanma sayıları, algoritmalar… Hepsi bizi şaşırtmak, kızdırmak ve dikkatimizi çekmek için çalışıyor. Çünkü en çok tepki veren içerikler daha fazla ilgi görüyor. Medya kuruluşları da ister istemez bu gerilimi sürdürmek zorunda kalıyor. Her tıklama o haber kuruluşunun lehine çalışıyor. Habercilik sadece bilgi vermekle kalmıyor; duygularımızı şekillendiriyor ve zamanla bizi yoruyor. Ve kısır döngü devam ediyor. Haber ne kadar sinir bozucu, ne kadar olumsuz ve ne kadar inanılmazsa tıklamalar artıyor, benzer haberler devreye giriyor.

“Habersiz yaşamak mümkün mü?” sorusu giderek cazip hale geliyor. Teoride mümkün ama pratikte zor. Bilinçli vatandaşlar olarak toplumu ilgilendiren gelişmeleri bilmeliyiz. Ancak her bildirimde endişelenmemiz gerekmiyor. Belki de çözüm, haberlerle aramıza koyacağımız akılcı bir mesafede.

Yapay zeka haberciliği kurtarabilir mi?

İşte bu noktada yeni bir oyuncu ortaya çıkıyor: Yapay zeka. Artık haberleri insanlar kadar makineler de yazıyor, düzenliyor ve okuyuculara özel olarak sunuyor. Yüz binlerce bilgi arasından saniyeler içinde anlamlı sonuçlar çıkarabiliyor, çeviri yapabiliyor ve yanlış bilgileri tespit edebiliyor. Üstelik kullanıcı alışkanlıklarını inceleyerek daha kişisel bir haber deneyimi sunabiliyor. Bu sayede bilgi bombardımanı daha kolay yönetilebilir hale gelebilir.

Ancak bu durum o kadar da mükemmel değil. Çünkü yapay zeka, neyle beslenirse ona göre şekilleniyor. Eğer sistemler sadece etkileşimi artırmak için tasarlanırsa, öfke ve korku yaratan içeriklerin daha fazla öne çıkması kaçınılmaz olur. Ayrıca yapay zekanın sahte içerikler üretme, kutuplaştırıcı dili yaygınlaştırma ve insan dokunuşunu azaltma riski de giderek artıyor.

Bu yüzden sormak gerekiyor: Yapay zeka haberleri gerçekten kurtarabilir mi? Cevap büyük ölçüde bize bağlı. Bu teknoloji bir araçtır. Ne iyi ne kötüdür. Neye hizmet edeceği, onu kimlerin hangi değerlerle kullandığına bağlı. Eğer sadece daha çok tıklanmak için kullanılırsa, haberlerin mevcut sorunlarını daha da derinleştirecektir. Ancak doğruluk, şeffaflık ve toplum yararı ön planda tutulursa, haberin geleceğinde önemli bir rol oynayabilir.

Ben artık haber okumuyorum çünkü bugünün algoritmik gazeteciliğine güvenmiyorum. Bilgiye ulaşmak kolaylaştı ama haberlerin doğruluğuna olan inancım azaldı. Gazetecilik artık reyting peşinde koşan bir oyuna dönüştü. Gerçek habercilik toplumu doğru bilgilendirmeyi amaçlarken, bugünün medyası sadece şok etmeye ve öfkelendirmeye odaklanıyor. Neden her başlık daha sansasyonel, her içerik daha kışkırtıcı olmak zorunda?

Bu gazetecilik değil; bu, algoritmaların şekillendirdiği ticari bir gösteri. Bu, haberin gerçek anlamını kaybetmesi. Ben bu sahte bilgilendirme düzenine katılmayı reddediyorum. İhtiyacım olduğunda gerekli bilgiye ulaşmak bana yetiyor. Fazlası artık sadece yorucu değil, aynı zamanda yanıltıcı.

Gerçek haberler, bu yüzeysel, aldatıcı hikayelerden bir gün kurtulacak mı? Zaman gösterecek. Gerçek habercilik manipülatif anlatılardan kurtulacak ya da gerçek, zaten bu gürültüde çoktan kaybolup gitti… Bildiğim tek gerçek bu sahte gösterinin sessiz bir parçası olmayacağım.

Remzi Gokdag

Remzi Gökdağ gazeteci, yazar ve dijital yayıncıdır. Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı kitaplarının yazarıdır.

Başka Şehirler
Dear Istanbul

Dear Istanbul

following footsteps

FOLLOWING FOOTSTEPS

Sevgili İstanbul

Başka Şehirler - Remzi Gökdağ

Başka Şehirler

Son Eklenenler

okyanus

Hatırlamaya Çalıştıklarımız

Hatırlamaya çalıştıklarımızla, unutmayı umduklarımız... Hangilerini saklayacağız, hangilerini şefkatle uğurlayacağız. İşte asıl mesele bu…
ai haber

Haberim Yok

Bugün gazetecilik, reyting ve tıklanma peşinde koşan bir oyun haline geldi. Gerçek habercilik toplumu doğru bilgilendirmek ve gerçekleri ortaya çıkarmakken, medya artık…
Dear Istanbul

Yapay Zekalı Tercüme Deneyimi

Birkaç ay süren çalışmalardan sonra çeviri süreci tamamlandı ve kitaplarım (Following Footsteps ve Dear Istanbul) artık Amazon'da okuyucularla buluşuyor.…
şans, kader, kısmet

Şans, kader, kısmet…

Şu an yaşıyor olmamız sahip olduğumuz şansı derinlemesine düşünmek için yeterli değil mi? Şansın kırılganlığı nefes alıp vermemizi sağlamıyor mu? Kendimiz hakkında…
sosyalmedya4

Tesadüfler kaderimiz mi?

Her olayın önemli bir nedeni olduğunu sanıyoruz, ancak bilim aksini söylüyor. Tarihin kilometre taşları aslında bir anlam ifade etmeyen, önemsiz anlarda yazılıyor.…

Vietnam macerası

Çoğu gezgin için Vietnam üç şeyle anılır: Çılgın şehirler, doğal güzellikler ve yemekler. Vietnam hakkında coğrafya, iklim, keşifler ve güzergahları kapsayan bazı…
Dear Istanbul
Önceki Yazı

Yapay Zekalı Tercüme Deneyimi

okyanus
Sonraki Yazı

Hatırlamaya Çalıştıklarımız