Columbia’dan Notlar

28/12/2002

ABD önceki gün içindeki yedi mürettebatıyla birlikte atmosfere girdiği sırada infilak eden bir uzay mekiğini faciası daha yaşadı. Ekonomik ve dış sorunlarla çalkalanan ülkenin gündemi bir anda değişti. Amerikan halkı 17 yıl aradan sonra bir başka uzay mekiği ve mürettebatının yasını daha tutmaya başladı. Kazanın yankıları uzun bir süre daha devam edeceğe benziyor. Kamuoyu kazanın ardından Columbia ile ilgili tüm ayrıntıları öğreniyor. 1986’da yaşanan Challenger kazasından sonra ülkede ikinci kez uzay araştırmalarının geleceği tartışılıyor. Bütün bu gelişmelerin yaşandığı şu günlerde Columbia faciası bazı gerçekleri de gün ışığına çıkartıyor.

Kaza, Amerikan halkının11 Eylül ertesinde yaşadığı terör kabusunu atlatamadığını bir kez daha ortaya koydu. Ülke bir yandan kazanın nedenleri sorgularken bir yandan da şoku yaşadı. Güvenlik fobisini Columbia kazasıyla bir kez daha gündemdeydi.

Atmosfer yakınlarında infilak eden uzay aracı Amerikan halkının aklına ortak bir soru işareti takmıştı. Acaba bu bir terörist eylem miydi?

Karşılaştığı her şüpheli olaydan sonra ortaya atılan bu soru uzay mekiği kazasından sonra da gündemdeydi. Yeryüzünden 6 km yükseklikte infilak etse de insanlar bu olaydan şüphelenebiliyorlardı. Teröristlerce karadan yapılabilecek bir füze saldırısının ihtimali gündeme getiren olay Amerikanın iki yıl önce tanıdığı terör korkusunu aşamadığını da göstermeye yetti. Olay günü Columbia’yı haber yapan televizyonlar birbiri ardına yaptıkları açıklamalarla Amerikan halkını rahatlatmaya çalıştı. Kazanın teknik nedenlerden kaynaklandığı, terörist eylem olma ihtimalinin bulunmadığı defalarca yinelendi.

Kazadan hemen sonraki bir başka dikkat çekici gelişme de NASA’nın tutumuydu. Olay sabahı kurumun üst düzey yöneticileri konu hakkında bilgi vermek, kazanın nedenlerini duyurmak için televizyon kameralarının karşısındaydı. Houston’daki merkezden kapalı devre yapılan yayın aynı anda Amerikan televizyonlarınca halka iletildi. Ellerindeki her türlü ayrıntıyı açıklamaktan çekinmeyen NASA bir yandan da yayına canlı olarak katılan gazetecilerin sorularını açık ve ayrıntılı cevaplarla yanıtladı. Bu tutum kazanın meydana geldiği günü izleyen süreçte de devam etti ve NASA kazayla ilgili ellerine ulaşan bigileri anında Amerikan kamuoyuyla paylaşmayı seçti. Amerikan kamu kurumlarının geneli gözönüne alındığında olağandışı olarak kabul edilebilecek bu tutum alışılmışın dışındaydı. Ülkede meydana gelen büyük çaplı kazalardan sonra konuyla ilgili sorumluluğu üstlenen kuruluşlara önceki günkü davranışıyla NASA güzel bir örnek oldu.

Parçalanan uzay aracının enkazından geriye kalanlar Texas eyaleti sınırları içine yağdı. Ancak binlerce küçük parçanın tahmin edilenden daha büyük bir alanda olabileceği kazayı izleyen günlerde ortaya çıktı. Bu bölgenin yaklaşık Türkiye’nin yüzölçümü kadar olduğu düşünülürse uzay mekiğinden geriye kalanları toplamanın ne kadar güç ve zaman alacak bir görev olduğu da anlaşılıyor.

Remzi Gokdag

Remzi Gökdağ gazeteci, yazar ve dijital yayıncıdır. Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı kitaplarının yazarıdır.

Başka Şehirler
Önceki Yazı

Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı baskı artıyor.

Sonraki Yazı

Hayvan Sevgisi