Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı baskı artıyor.

28/12/2002

Terörle mücadelede 11 Eylül bir dönüm noktasıydı. Sadece ABD için değil, terör belasından nasibini alan pekçok ülke 11 Eylül’den sonra mücadelelerini daha ‘inançlı’ sürdürmeye, terörü ezebilmek amacıyla kendilerini rahatsız eden bazı unsurları yok etmek için dozu arttırılmış mücadelelerine daha sıkı sarılmaya başladı. Ýnsan hakları kalkanına takılan kendi iç sorunlarını çözümlemek için 11 Eylül kaçırılmaması gereken bir fırsattı bu rejimler için. Bu fırsatı kendi iç politikalarına uydurup insan hakları engelini aşan ancak uluslararası kamuoyunun dikkatlerinden kurtulamayan bu ülkelerden biri de Çin.

Ülkedeki müslüman Uygur Türkleri üzerinde devletin yıllardır sürdürdüğü baskı tüm dünyanın yakından bildiği bir gerçek. Bu baskısını 11 Eylül’den sonra hissedilir bir şekilde arttıran Çin, resmi yetkililerce terörist damgası vurulan Uygur Türklerinin başını ezmek için yakaladığı fırsatı kaşırmama çabasında. Ancak bu baskıyı sürdürürken uluslararası insan hakları örgütlerinin tepkisini yavaşlatmak ve kendi tezini dünyaya duyurmak için gözle görünür bir çaba sarfettiği de bir gerçek.

Batı kamuoyunun gösterdiği tepkilerden rahatsız olsa gerek Pekin yönetimi geçtiğimiz pazartesi günü ülkede bulunan yabancı basın örgütlerinin temsilcilerine 10 sayfadan oluşan bir rapor sundu. Raporda Uygur Türklerinden ‘Ayrılıkçı teröristler’ olarak bahsedildi, son 12 yılda 162 kişinin radikal dinci örgütler tarafından öldürüldüğü belirtidi. Raporu alan gazeteciler Çin’in yıllardır adı geçen bölgedeki yerel halka uyguladığı baskıdan habersiz değillerdi, ve yetkililere bu baskı ile ilgili yönelttikleri sorulara ‘gerici ve feodal fikirleri önlemeye yönelik ruhsal uygarlaşma önlemleri’ yanıtını aldılar.

Çin’in insan haklarını ihlale ne kadar müsait bir yapıya sahip olduğunu bilen gazeteciler kendi ülkelerine geçtikleri haberlerde Uygur Türkleri ile ilgili hazırlanan resmi rapora bazı dip notlar da eklemeyi ihmal etmediler. Batı kamuoyu zaten Çin’in resmi raporundan çok, Uygur Türklerinin özellikle 11 Eylül’den sonra uğradığı baskılarla ilgili bu dip notlarla ilgiliydi. Çin’de görev yapan yabancı basın örgütlerinin dünyaya duyurduğu haberlerde özellikle 11 Eylül sonrası devletin ‘Doğu Türkistan Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türklerine uyguladığı baskılar bir kez daha gündeme getirildi. Bu baskıların kaynağında haklın dini geleneklerini uygulamayı yasaklayan yeni bir genelge yatıyor. Pekin yönetimi 11 Eylül’ün hemen sonrasında yayınladığı genelgeyle, ABD’de yaşanan saldırılarının bir benzerinin kendi sınırları içinde yaşanabileceğini gerekçe göstererek, Uygurların yaşadığı Sincan bölgesindeki bütün düğün, cenaze, sünnet, ev taşıma törenlerini ve hatta her tür küpenin takılmasını yasakladı. Ayrıca hükümetin aldığı bir kararla bölgenin nüfus dengesini Uygurların aleyhine değiştirmek için ülkenin diğer bölgelerinden buraya Çinli nüfus kaydırılmaya başlandı.

ABD Başkanı Bush’un önümüzdeki ay Pekin’e yapacağı resmi ziyaret öncesi uluslararası kamuoyunu gündemine oturan Uygur Türklerine uygulanan baskı konusunun Çin Devlet Başkanı Zemin’in ABD başkanını ikna etmekte zorlanmayacağı tahmin ediliyor. Terörle mücadele rüzgarının estiği bir dönemde Bush’un konuyu Çin’in iç sorunu olarak değerlendireceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Remzi Gokdag

Remzi Gökdağ gazeteci, yazar ve dijital yayıncıdır. Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı kitaplarının yazarıdır.

Başka Şehirler
Önceki Yazı

Kanıt Kaset Neyi Değiştirecek

Sonraki Yazı

Columbia’dan Notlar