‘Turkey’ kelimesinin sıkça duyulduğu bir dönemden geçiyoruz Amerika’da. Elbette Türkiye değil. Türkçe karşılığıyla hindiden söz ediyorum. Bu kümes hayvanının Amerikalılar için önemine bir kez daha tanık oldum. Şükran Günü kutlamalarının vazgeçilmezi hindi, bugünlerde herkesin dilinde. ‘Alt tarafı hindi’ dememeli. Pişirdikleri hindiye göre isim yapan hanımlar, lezzetli bir hindiyi Şükran Günü’nde masalarına koyabilme telaşında. Gazete sayfaları, televizyon programları hindi tarifleriyle dolup taşıyor.
Her yıl kasımın son perşembesi kutlanan Şükran Günü ailenin buluşması için de bir fırsat. Büyüklerin ziyaret edildiği bayramın can alıcı noktası akşam yemeği, yemeğin vazgeçilmezi hindi olunca, Şükran Günü ve hindi hazırlıkları bir ay önceden başladı. Marketlerin et reyonları yeniden düzenlendi ve diğer ürünlere ayrılan alanların büyük kısmı hindilere tahsis edildi. Raflardan taşan hindiler için koridorlarda özel bölümler oluşturuldu. İnsanın doğru hindiyi seçebilmesi için en az birkaç saatini harcaması ya da ‘teknik destek’ alması gerek. Aslında hindilerin tamamı pek çaba harcamadan fırında pişirilecek tarzda hazırlanıp plastik ambalajlara konulmuş. Ama alıcı gözüyle bakanlar farkı görebiliyor. Kimi soslu, kimi sade, kimi genç, kimi olgun… Her biri için hazırlanan tarifler de ambalajların üstünde yazılı. Tecrübeli bir müşteri aradığını nasıl bulacağını biliyor. Tecrübesizler içinse her kolaylık düşünülmüş. Büyük rekabet bulunan hindi piyasasında satış yöntemleri de farklı. Her market en ucuz hindiyi sattığını duyuruyor. ‘Şu kadar hindi alana bu kadar hindi bizden’ türü sloganlarından geçilmiyor. Gıda ürünleri broşürlerinin ilk sayfası hindilere ayrılmış.
Anlayacağınız Amerikalılar hindiyi çok seviyor, hatta hindi bazıları için ‘kutsal’ bir hayvan. Ve bu sevginin tarihi Amerikan’ın tarihi kadar eski. Rivayete göre hindi en zor günlerinde Amerikalıların imdadına yetişmiş. Bu nedenle ‘Thanksgiving’, yani ‘Şükran Günü’, Amerikalıların tanrıya minnettarlığının ifadesi. Dini baskılar yüzünden 1609’da Britanya’dan ayrılıp önce Hollanda’ya ardından da 1621’de New England bölgesine gelerek yeni bir yaşama adım atanların kutlamaya başladığı Şükran Günü, 1817’de New York eyaletince geleneksel bir gün olarak kabul edilmiş. Bunu 19. yüzyıl ortalarında diğer eyaletler izlemiş. Şükran Günü’nün diğer özelliği Amerikalıların sabırsızlıkla beklediği dört günlük tatil. Tahminlere göre bu yıl 38 milyon kişi tatilde yollara düşecek. Bu rakamın aynı zamanda son yılların rekoru olduğu söyleniyor.
Demokratların hedefi 2006
Irak savaşıyla ilgili tartışmalar geçen hafta Washington’ın gündemine damgasını vurdu. Amerikalıların büyük çoğunluğu Başkan Bush’un Irak politikasını desteklemiyor, Beyaz Saray’ın kamuoyunu yanılttığını düşünüyor. Anketlerde ABD ordusunun Irak’tan çekilmesini isteyenler çoğunlukta. Tüm bu gelişmelere karşın muhalefetteki Demokratlar hâlâ sessiz. Çünkü keskin çıkışlarla savaş karşıtı damgası yemek istemiyorlar. Amerikan halkının Bush’a duyduğu güvensizliği kullanıp atağa geçemeyen muhalefetin hedefi 2006’daki araseçimler. Temsilciler Meclisi’nin tamamının, Senato’nun ise üçte birinin yenileneceği araseçimler öncesi hata yapan tarafın kaybetmeye mahkûm olacağını bilen Demokratlar karşı saldırı yerine Bush’un halk gözünde puan kaybetmesini seyretmekle yetiniyor.