Mart 1989 seçimleriyle işbaşına gelen yerel yönetimler dördüncü yılını doldurdu. SHP’nin büyük bir üstünlükle çıktığı yerel seçimler sonrası belediyeleri bekleyen sorunlar 26 Mart’ın ilk aylarında belirginleşti. Özellikle, merkezi iktidarı elinde bulunduran ANAP ile, yerel iktidarda birinci parti konumundaki SHP arasında başlayan kavga daha sonraki günlerde iyice belirginleşti.
Programlarını uygulamaya koyan belediyeler, 12 Eylül’de kesintiye uğrayan demokrasinin yerleşmesi ve gelişmesi amacıyla hizmet vereceklerini söylüyorlardı. Türkiye’nin büyük bir bölümünde SHP’yi tercih ederek yerel iktidarı bu anlayışa emanet eden vatandaşların üzerine merkezi iktidar adeta halkı cezalandırıyor, vergi gelirlerini neredeyse yarı yarıya kesiyor, merkezi hükümetten almaya hakkı olan tüm gelirlere de set çekiyordu. Önceleri merkezi yönetimin ekonomik kıskacında bulunan belediyeler maddi olanaksızlıkları öne sürdü. Bazı belediyeler de kendi aralarında itişip kakışmaktan hizmeti ikinci plana itti.
Başarılı oldular mı? Verilen sözler tutuldu mi? Başarılı olanlar da var, verilen sözleri unutanlar da… Bugünden başlayarak belediyelerin 4 yılda yaptıklarına, yapamadıklarına, en çok eleştiri aldıkları konulara ve başkanların savunularına yer vereceğiz.
Yerel Yönetimlerin 4 yılı
Önce İnsan” sloganı ile 26 Mart 1989’da göreve gelen SHP’li belediye yönetimi dördüncü yılını dün doldurdu. 10 O milyona yaklaşan nüfusuyla sorunlar yumağı olan İstanbul’da Nurettin Sözen yönetimi bu sorunların hangisini çözdü, hangisinde başarısız oldu? 4 yıl içinde verilen sözler ne ölçüde yerine getirildi?
26 Mart seçimleri her şeyden önce geçmiş sekiz yılki egemen olan anlayışın yıkılması anlamına geliyordu. “Dalan dönemi” olarak adlandırılan bu anlayışın biçimlendirdiği İstanbul, “Önce İnsan” sloganı ile yönetime gelen Nurettin Sözen’in elinde yoğrulmaya başladı.
“Katılımcı bir belediyecilik anlayışı” ile öncelikler sıralaması ve uygulama alanlarını saptadı. Öncelikle geçmiş dönemde yürütülen çalışmalar tek tek ele alındı. Yapılan usulsüzlüklerin ortaya çıkartılması amacıyla komisyonlar kuruldu, raporlar oluşturuldu.
Dalan kompleksi: Yapılan bu çalışmaları bazıları “Dalan kompleksi” olarak yorumlarken kimileri de “meyveli ağacın taşlanması” olarak nitelendirdi.
Sözen ile Dalan arasında seçim kampanyası sırasında başlayan kavga dört yıl boyunca hiç dinmedi. Aksine alevlendi, karşılıklı sert tartışmalara neden oldu.
İstanbul’un halefi ile selefini birbirine düşüren başkanlık koltuğu için dört yıl önce başlayan mücadele bugün de sürüyor.
Dört yıl önce Sözen’in vaat ettiği yeniliklerden bugüne dek hangileri gerçekleştirildi. Sözen en çok hangi konularda şimşekleri üzerine çekti? 1994 yılı içinde yapılacak yerel seçimler öncesi İstanbul’da gerçekleştirilen yeni yatırımlar şunlar:
Ulaşım: İstanbul’un 100 yıllık özlemi olan metro konusunda ilk ciddi adımlar atıldı. Bugün 6 aynı noktada süren kazı çalışmaları ile günlük ortalama 10 metrelik tünel kazılıyor. Tünel kazı çalışmaları 1994 yılında bitecek, metronun tamamı 1995 yılında hizmete girecek. İstanbul’un bu yüz yıllık rüyasının maliyeti 1.3 trilyon lira olacak.
3 Eylül 1989’da resmen işletmeye açılan Hızlı Tramvayın birinci aşaması olan Aksaray Esenler bölümünde günde 60 bin yolcu seyahat ediyor. Bu yılın sonlarında hizmete girecek olan Otogar-Havaalanı arasındaki ikinci kısım 680 milyon İsviçre Frangına mal olacak.
Aksaray-Beyazıt arasındaki “Çağdaş Tramvay”ın birinci aşaması 9 Haziran 1992’de, ikinci aşaması olan Aksaray Sirkeci hattı 10 Temmuz 1992’de hizmete girdi. Bu hatlarda halen ücretsiz hizmet veriliyor ve günde 250 bini aşkın yolcu taşınıyor.
Hizmet dışı bırakılışının 30. yılında Taksim-Tünel arasında “nostaljik tramvay” y” hizmete girdi. Beyoğlu Yayalaştırma Projesi’nin en önemli parçalarından biri olan tramvay tek hatta gidiş geliş olarak çalışıyor.
Raylı sisteme ağırlık veren belediye bir yandan da İETT filosunu güçlendirmeye Filoyu yenilemeye çalışan belediye Macaristan ve Yugoslavya’dan 300’ü körüklü, 1195’i solo olmak üzere 1495 otobüs siparişi verdi. Bunlardan 615’i hizmete girdi. Otobüslerin tamamı geldiğinde kent içinde seyir halindeki otobüs sayısı 2400’e ulaşacak.
İSKİ: Yaklaşık 6.3 trilyon lira tutarındaki bütçeye sahip ISKI, 4 yıl içinde neler yaptı? Sözen’in yönetime geldiği ilk günlerde belediyenin önündeki en büyük sorunların başında su geliyordu. Barajlarındaki su rezervleri günden güne azalırken kente yeterli oranda su verilemiyor, kritik günler yaşanıyordu. Belediye yönetimi 1990 yılı yaz aylarında aldığı bir kararla kısa, orta ve uzun vadeli önlemler paketini hazırladı ve kısa vadeli programı devreye soktu. Bu kısa vadeli önlemler arasında Yalova’dan su getirme, Karadeniz sularını Terkos’a aktarma ve yağmur bombası gibi önlemler vardı. Bu önlemler uygulamaya sokuldu. 1990 yılının ekim ayında başlayan çalışmalara hava koşullarında yardım etmesiyle kuruyan barajlar önce nemlendi sonra suyla doldu.
İSKİ tarafından temeli atılan Kamu Ortaklığı İdaresi’nden finanse edilen Sazlıdere Barajı, gelecek yılın başlarında Kuzey Istıranca dereleri regülatörleri kapsamındaki 7 adet su alma yapısı ise hizmete girecek. “Marmara Yaşayacak Projesi”, sloganı ile başlatılan proje kapsamında kentin 15 aynı yerinde yeni arıtma tesislerinin kurulması planlanıyor.
Yüzde 33’lere varan su kayıpları her yıl ortalama bin kilometre döşenen su borularıyla yüzde 25’lere çekildi.
Doğalgaz: Dünyanın en büyük doğalgaz projelerinden biri olarak kabul edilen İstanbul Doğalgaz Projesi’nin yüzde 95’i tamamlandı. Projenin tamamı 295 milyon dolara mal olacak. 70 bin servis hattının 60 bini tamamlandı. Ancak pazarlama konusunda başarılı olamayan belediye sadece 15 bin aileye gaz verebiliyor. 1993 yılında doğalgaz kullanımını arttırmayı hedefleyen belediye yönetimi, yeni yapılacak binalarda da doğalgaz kullanımını zorunlu hale getirmeyi düşünüyor.
PORTRE/NURETTİN SÖZEN
1937 yılında Sivas’ın Gürün ilçesinde doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni ve İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1964’te İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde asistan, 1967’de uzman, 1973’te doçent, 1978’de profesör oldu. Bilimsel çalışmalarının bir bölümünü İngiltere’de sürdürdü. 1970 yılında evlendiği eşi vefat etti. 23 yaşında bir oğlu var. Sözen, 1954’te başlayan siyasi hayatında ise sırasıyla CHP Gedikpaşa Ocağı kolu başkanlığı, il gençlik kolu başkanlığı, İstanbul il yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Sözen’i dört yıllık belediye başkanlığı koltuğunda en çok zorlayan konulardan biri de Park Otel’in önlenemeyen yükselişiydi. Sözen’in “Kentin bağrına saplanmış hançer” olarak nitelendirdiği Park Otel kente Dalan’ın mirasıydı ancak kendi döneminde yükseliyordu.
27 Mart 1993 Sayfa 4