Zamansız Yolculuklar
Bir kıtanın uçsuz bucaksız sahillerine vuruyor dalgalar. Kumlar bilinmeyenin sınırlarına uzanıyor. Karşımda sonsuzluğa açılan bir okyanus; ardında, hiç duyulmamış masalları saklayan derin ormanlar var.

Zamansız Yolculuklar

Gerçek keşif, sadece haritalarda işaretlenmemiş topraklarda değil, bazen bir ansiklopedinin tozlu sayfalarında, belki de ruhun dokunduğu bilinmeyenlerde saklıdır. Gitmek belki de bilinmeyenin sınırlarında kaybolurken farkında olmadan kendine gelmektir.

Ansiklopediler, birer zaman makinesiydi. Küçük puntolu harflerin arasına daldığımda, geçmişin ünlü gezginlerinin yanına giderdim. Onlarla konuşabilir, maceralarına ortak olabilir, hatta bazen kendimi onların yerine koyup keşiflerin heyecanını hissederdim.

Geçenlerde eski bir ansiklopedinin tozlu sayfaları arasında yine bir gezintiye çıktım. Soluk harfler arasında kayboldum. Bir zamanlar dünyayı keşfeden gezginlerin maceralarını duyar gibi oldum. Hikâyeleri, sayfaların arasından sızıp zihnimde canlandı. Eski haritaların kıvrımları arasında, keşfedilmemiş topraklara giden yollar belirdi.

Bir kıtanın uçsuz bucaksız sahillerine vuruyordu dalgalar. Kumların üzerinde yürüyen biri, bilinmeyenin sınırlarını yokluyor gibiydi. Karşısında sonsuzluğa açılan bir okyanus; ardında, hiç duyulmamış masalları saklayan derin ormanlar vardı. Ağaçların gövdeleri, hikâyelerle yüklüydü.

Kaç kent gördüm, kaç köprüden geçtim, kaç harabe taşına el sürdüm, bilmiyorum. Düşlerimin sisinde yitip giden yüzleri hatırlamaya çalışıyorum. Zamanın sessiz tanıkları onlar. Belki bir kervansarayın loş ışıklarında oturup hikâyeler dinledik. Belki bir savaşın harap ettiği topraklarda geçmişin izlerini sürdük. Ne gördüğüm kentlerin taşlarını ne de duyduğum seslerin yankılarını tam olarak anımsayabiliyorum. Sadece süzülüyorlar, akıp gidiyorum ben de…

Gecenin koyu örtüsünde, yıldızların arasında süzülen bir gemide buluyorum kendimi. Denizin uğultusu, zorlu bir yolculuğu daha çağırıyor. Yolculuk, haritalara çizilmiş sınırların ötesine uzanıyor. Yıldızlar yol gösteriyor. Suskun dağların önünden geçiyorum. Her adımda kendimi buluyor, her ufuk çizgisinde biraz daha hafifliyorum. Derin bir sükûnetle zamanı aşıyor, genişleyen boşluğun içinde yavaşça süzülüyorum. Kaybolmak anlam kazanıyor. Ayaklarım toprakla buluşuyor ama hangi kıtanın solgun yüzüne adım attığımı bilmiyorum. Zaman akıyor, kimi zaman geleceği birbirine katıyor.

Ayakların gittiği yerlerde değil, ruhun dokunduğu bilinmeyenlerde gezinmek böyle bir şey. Gittiğimiz her yer, aslında içimize bir harita çiziyor. Belki de en büyük keşif, bu haritaya uzanabilmekte…

ARŞİVDEN SEÇMELER...
Çölde bir gece

Uzak gökler altında yaptığım bu yolculuğun heyecanı diğerlerine benzemiyordu. Saatlerce yol aldım.

Önce gezginim

Gördüklerimi not alırım. Her anın güzelliğini o anı yaşadıktan hemen sonra bir yerlere kaydetmek gerekir.

İstanbul’u dinliyorum

Eski İstanbul’a dair anılarını duymak istediğim kişilerden biri de meslek büyüğümüz Hasan Pulur'du.

Madem yalnız değiliz

Okyanus kenarında, karanlık bulutların altında bir sahil. Görüntü varla yok arasında, hisler dorukta.

Önce gezginim

Gördüklerimi not alırım. Her anın güzelliğini o anı yaşadıktan hemen sonra bir yerlere kaydetmek gerekir.

Başka Şehirler
Dear Istanbul
remzi gokdag

Remzi Gökdağ gazeteci, yazar ve gezgindir. Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı kitaplarının yazarıdır.

1 Zamansız Yolculuklar

Zamansız Yolculuklar

Bir kıtanın uçsuz bucaksız sahillerine vuruyor dalgalar. Kumlar bilinmeyenin sınırlarına uzanıyor. Karşımda sonsuzluğa açılan bir okyanus; ardında, hiç duyulmamış masalları saklayan derin…
2 bir kişi yeter remzi gokdag

Bir Kişi Yeter

Kalabalığın ortasında kaybolmak, yalnız kalmaktan çok daha tehlikelidir. Yalnızlık bize aynalar gösterir; kalabalık ise sadece maskeler dağıtır…
3 Remzi Gökdağ

Hüznün fotoğrafı

İstanbul'a akşam çökmektedir. Minarelerin suya düşen gölgeleri kaybolurken bir adam belirir. Rıhtımdaki sandalyelere kamerasını doğrultur ve basar deklanşöre. Karanlık yoğunlaşır, adam, sandalyeler,…
4 Remzi Gökdağ

Bu da Benim İstanbul’um…

Şehir sadece haritalarda değil, hafızalarda da var olur. Her adım bir anıyı, her köşe bir hikâyeyi çağırır. Herkesin kendine sakladığı bir İstanbul…
5 Remzi Gökdağ

Kendi Rotanı Takip Et

Bazen unutulmuş bir anı rotanızı baştan sona değiştirebilir. Önemli olan, iç sesinizi takip etmek ve seyahate kendi kişisel dokunuşunuzu katmaktır…
6 Rubulhali çölü

Kumun Atlantis’i

Bazı yerler coğrafi bir bölge olmanın ötesine geçip ruhun derinliklerine işleyen birer sembole dönüşürler. Rubülhali Çölü bunlardan biridir. "Boşluk" anlamına gelen ismiyle…
7 Remzi Gökdağ

Tutkunla Var Ol

Yaşamın özü, gözümüzü biraz olsun açıp, küçük anların içinde saklı olan büyük anlamı fark edebilmektir. Bu basit ama derin hakikat, hayatın en…
9 kaybolan sehir

Unutulan Şehrin İzinde

Bazen hayat en güzel sürprizlerini bir kitabevinin rafında saklar. Yan yana duran iki kitap, aslında yıllar öncesinden başlayan bir dostluğun sessiz tanığı…
10 ölü internet teorisi 1

İnterneti Robotlar mı Yönetiyor?

İnternet, bir zamanlar özgür fikirlerin, insan yaratıcılığının ve sınırsız bilginin merkeziydi. Oysa bugün, çevrimiçi dünyanın perde arkasında görümez, gizli bir ordu var.…
bir kişi yeter remzi gokdag
Önceki Yazı

Bir Kişi Yeter