Washington’da yaşanan skandal her geçen gün büyüyor. Ortalık toz duman. Başkent kulislerinin eski tüfekleri gelişmelere “Yüzyılın Skandalı” adını koydu bile. Bush yönetimini altüst eden kriz, sonu “gate” ile biten skandallar sınıfına şimdiden girdi. Watergate, Irangate, Monicagate’den sonra şimdi de Plamegate’i konuşuyor Amerika.
İlginin odağında Beyaz Saray var. Gelişmelerin merkezinde ise iki isim; ABD’nin Irak eski Büyükelçisi Joseph Wilson ve CIA ajanı olarak adı deşifre edilen eşi Valerie Plame.
Kariyerine Afrika’da başlayan Wilson diplomat olarak çeşitli ülkelerde görev yaptı. ‘Hayatımın görevi’ olarak nitelendirdiği Bağdat Büyükelçiliği’ nde geçirdiği günler Wilson’un diplomatik kaderini değiştirdi. Körfez Savaşı öncesi Bağdat’ta görev alan son ABD büyükelçisi olan Wilson, Bağdat’ı savaş başlamadan birkaç gün önce terkeden son Amerikan diplomat olarak da tarihe geçti.
Savaş rüzgarlarının estiği günlerde, kuşatma altındaki Bağdat’taki Amerikan Büyük-elçiliği zor günler yaşıyordu.
Sivil görevlilerin Irak dışına çıkartılması ve işgal edilen Kuveyt’te Irak tarafından esir alınan Amerikan vatandaşlarının serbest bırakılması görevi Wilson’ın sorumluluğundaydı. İşte bu günlerde Wilson’ın yardımına koşan en önemli isimlerden biri o dönemde Bağdat’ta görevli Türk Büyükelçi Sönmez Köksal oldu. Eşi Valerie’nin adının deşifre edilmesinden sonra anılarını bir kitapta toplayan Joseph Wilson’ın hayatının belirli dönemlerinde Türklerle yolu kesişti.
2004 yılının Nisan ayında basılan ve kısa sürede Amerika’nın en çok satan kitaplarından biri haline gelen ‘The Politics of Truth’ aynı zamanda Irak savaşına giden yolda Bush yönetiminin gerçekleri nasıl saptırdığını da anlatıyor.
1988-1991 yılları arasında Bağdat’ta ‘ikinci adam’ olarak görev alan Wilson, Körfez Savaşı başlamadan önce ABD’nin Irak büyükelçisini geri çekmesiyle Bağdat’taki en üst düzey Amerikalı ünvanını kazanıyor.
Kitabında Türkler ve Türkiye hakkındaki anılarına da yer veren Wilson, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Sönmez Köksal’dan, Bağdat’ta en iyi çalışan ve güvendiği yabancı diplomat olarak bahsediyor. Daha sonraki yıllarda MIT Müsteşarlığı görevini üstlenecek Köksal’a kitabında anlatan Wilson, Sönmez’den ‘Bağdat’taki gelişmeleri en yakından takip eden diplomat’olarak bahsediyor.
Bağdat’taki Türk Büyükelçiliği’nden önemli istihbarat desteği aldıklarını da yazan Wilson, Büyükelçilikte görevli Amerikan personelin Irak dışına taşınması konusunda Türk Dışışleri Bakanlığı’ndan yardım aldığına da yer veriyor.
Bugünlerde adı ‘En ünlü casus’ olarak anılan eşi Valerie Plame ile Washington’ daki Türk Büyükelçiliği’nde verilen bir resepsiyonda tanıştıklarını anlatan Wilson, dönemin Genelkurmay Ikinci Başkanı Cevik Bir’le olan anılarına da yer veriyor. Wilson’un Bağdat’ta tanıyıp etkilendiği bir başka Türk diplomat da elçiliğin 2 numarası olan şimdi büyükelçi Ahmet Ökçün… Wilson kitabında Ökçün için “Irak’ı en iyi tanıyan, en akıllı yorumlar yapan biri” olarak bahsediyor.
Türk dostu olarak tanınan, Türk diplomatlarının başarılarına kitabında geniş yer veren eşiyle Washington’daki Türk Büyükelçiliği’nde tanışan Wilson, bugünlerde Bush yönetiminin geleceğini belirleyen bir isim. Skandalın ilk kurbanı Lewis Libby’den boşalan makama oturacak adaylardan biri de yine Türkiye’nin yakından tanıdığı bir isim: Eric Edelman.
Geçtiğimiz aylara kadar Ankara’da ABD Büyükelçisi olarak görev alan Edelman aynı zamanda Başkan yardımcısı Dick Cheney’e de yakınlığıyla tanınıyor.
Washington’da yaşanan kriz her ne kadar Türkiye’yi ilgilendirmese de başrol oyuncuları Türkiye’yi ve Türkleri yakından tanıyor.
08.06.2005