“Kilimanjaro 6500 metre yükseklikte, karlı bir dağdır; Afrika’nın en yüksek dağıdır, derler. Batı doruğuna yerliler “Ngace Ngay”, yani Allah’ın evi adını vermişler. Tepeye yakın bir yerde, kurumuş ve donmuş bir leopar iskeleti vardır. Bu kadar yüksek yerde leopar ne arıyormuş, kimse akıl erdiremiyor.”
Tanzanya’nın kuzeydoğusunda, Kenya sınırı yakınlarında bulunan Kilimanjaro Dağı, Amerikalı yazar Hemingway’in 1936 yılında kaleme aldığı ‘Kilimanjaro’nun Karları’ adlı kısa hikayeye ilham kaynağı olmuştu.
Afrika’da safarideyken yaralanan ve ölmek üzere olan bir adamın son günlerini konu alan hikayenin ilk paragrafı yukardaki leopar bilmecesiyle başlar.
Hikâyenin kendisi aslında ölüm korkusu ve yazarın asla yazma şansı bulamadığı konular hakkındadır. Leopar bu hikâyenin devam eden bir parçası değildir yani sadece girişte birkaç cümleyle yer alır. Hemingway başladığı bilmeceyi asla cevaplamaz: Leopar o yükseklikte ne arıyordu? Bu sorunun yanıtını okurlara bırakır…
Gerçek mi, hikaye mi?
Bu hikayede geçen leopar gerçek miydi? Eğer öyleyse leoparı bu kadar yüksek bir zirveye çıkaran dürtü neydi?
Aslında bunun kesin bir cevabı yok. Bazıları bunu Hemingway’in zirveye ulaşma yeteneğiyle ilgili kendinden şüphe etmesi ve metaforik zirveye ulaşamadan ölmesi olarak yorumluyor.
Ben daha iyimser bakmayı tercih ediyorum. Yolculuğunun zirvesine yakın bir yerde ölümsüzleşmiş, daha yüksek bir anlam arayan ve sonu nasıl biterse bitsin merakının peşinden giden bir kişi var bu hikayede. Yolunu kaybetmiş ve zirveye asla ulaşamamış asil bir hayvan gibi.
Kilimanjaro’nun Karları aslında yazarın gerçek yaşam hikayesi gibidir. Yeteneklerini seyahat, lüks ve rahat bir yaşamla takas eden Harry aslında Hemingway’dir. Peşinden koştuğu sözde konfor ve maceralara ulaşabilmek amacıyla çok zengin bir kadınla evlenmiştir. Hikayenin kahramanı Harry kan zehirlenmesinden ölmektedir ve hayatı üzerine düşünmeye başlar. Çünkü yaratıcı yeteneğini terk edip karısının parasıyla kavuşabileceği konforlu bir hayatı seçmiştir. Bu takas hayatı poyunca yazarın peşini bırakmaz.

Kilimanjaro’nun zirvesindeki leopar hikayesi bazı yönleriyle yazar Harry’nin kendi seçimlerine de benzemektedir. Bu son derece hüzünlü ama bir o kadar da gerçeğe yakın bir metafordur. O, yolunu şaşırmış bir leopardır ve bu kayboluş onun sonunu hazırlar. Yolunu bulamayan leopar dağın zirvesine yakın bir yerde donar ve her şeyden uzak yalnız bir şekilde ölür.
Zirvede gerçekten bir leopar iskeleti vardı!
Hemingway’in bu hikayesindeki yolunu kaybetmiş leoparı sık sık düşünürüm. Kenya’da Kilimanjaro dağının karşısında o karlı zirveye baktığımda leopar bir kez daha aklıma geldi. Zirvede böyle bir leopar var mıydı? Donmuş bedenine rastlayan dağcılar olmuş muydu?
Son zamanlarda Tibet Platosu’nda kar leoparlarıyla yolları kesişen leoparların görülmesi, beni leoparlar hakkında bir kez düşünmeye sevk etti. Araştırmalarımdan böyle bir leoparın uzun zaman önce zirvede bulunduğunu öğrendim. Hemingway’in bilmecesinin bir metafordan çok gerçeğe yakın bir hikaye olduğuna inanıyorum.
Evet, Kilimanjaro’nun zirvesi yakınlarındaki gerçekten donmuş bir leopar vardı. Aslında leopar 2500 metre yüksekliğe kadar avlanabilen bir hayvan. Bu yükseklikten sonrası onlar için girilmesi yasak bölge anlamına geliyor. Zirveler ise bu hayvanlar için avlanmak bir yana hayatta kalmanın bile mümkün olmadığı yerler.

Hemingway’in ‘Kilimanjaro’nun Karları’ adlı kısa hikayesinin tamamı kurgu olabilir ama yazarın donmuş leopara yaptığı gönderme öyle değil.
1926 yılında Kilimanjaro’ya birçok kez tırmanan Richard Reusch adında bir papaz gerçekten de dağın en yüksek zirvesi olan Kibo’nun krater kenarı boyunca yaklaşık 5600 metre yükseklikte donmuş bir leopar keşfetmişti. Bulunan leoparın fotoğrafı, ölü hayvanın ne kadar süre dağın tepesinde olduğunun yanıtını vermiyordu. İşin en ilginç tarafı da leopar bedeninin birkaç yüz metre ötesinde donmuş bir keçi bedeninin bulunmasıydı. Yani leopar keçinin peşinden giderken ölmüştü. Avını yakalayamadan donmuştu. Karlı zirve hem ava hem de avcıya mezar olmuştu.
Ertesi yıl leoparın bulunduğu yere geri dönen Reusch, hatıra amacıyla hayvanın bir kulağını kesti. Zaman içinde leoparın bedeni yok oldu. Bu olaydan geriye leoparın bulunduğu alana verilen ad kaldı: “Leopar Noktası”
İlginçtir ki, Kilimanjaro’nun leoparı yalnız değildi. Doğu Afrika’daki bir yanardağın zirvesine tırmanan dağcılar bir başka leopar iskeletiyle daha karşılaştı.
1997 yılında Kenya Dağı’nın buzullarını inceleyen araştırmacılar, Tyndall Buzulu‘nun burnunda çürümüş bir leopar buldu. Hayvanın benekli derisi ve bıyıklarından örnek aldılar. Radyokarbon tarihlemesi, kalıntıların aşağı yukarı 900 yıllık olduğunu gösteriyordu.
Bugünlerde Kilimanjaro Dağı’nın üst yamaçlarında kedigillere pek rastlanmıyor, ancak bölgede leoparlar zaman zaman ortaya çıkıyor. Görgü tanıkları ve izler, kedilerin bazen dağın yamaçlarındaki ormanlarının ötesine geçerek yanardağın yüksek bozkırlarında ve kasvetli kayalıklarında gezindiğini ortaya koyuyor.
Afrika safarisi, ana karakter Harry’nin hayatını yeniden rayına oturtma girişimiydi. Harry, tembellik, lüks ve ertelemeyle dolu bir hayat yaşamaktaydı. Karısının servetiyle geçinmek onu istikrarlı, sanatsal bir düşüşe sürüklemişti ve o da bunun farkındaydı. Bu safariyi doğru bir adım olarak görüyordu. Kaybettiği dürüstlük ve mücadele erdemlerine geri dönmesi gerektiğini anlamıştı. O yolunu kaybetmiş bir leopardan farksızdı ama elinde hayatta kalmak için bir şans vardı. Gerçeği bulup, girdiği yanlış yoldan dönmek… Leopar peşinden sürüklendiği hayvanı ele geçirme arzusundan kurtulamayıp hayatından olmuştu. Harry bu hataya düşmemeliydi.
Hemingway’in bilmecesi bu açıdan bakıldığında bir metafor gibi görünüyor ama hayat sadece metaforlarla yaşanmıyor. Kilimanjaro’nun zirvesinde bulunan gerçek leopar bedeni de bu gerçeğin kanıtı.
Image: John Reader/Science Photo Library
Hemingway’in Kilimanjaro’nun Karlar adlı hikayesi 1952 yılında en az kitaptaki kadar, hatta daha etkileyici bir görsellikte filme aktarılmıştı. Filmde Ava Gardner ve Gregory Peck başrollerdedir.
Kilimanjaro’nun Karları (film): https://www.imdb.com/title/tt0045162/
Kitap: https://www.kitapyurdu.com/kitap/kilimanjaronun-karlari/4134.html