Remzi Gökdağ
  • ANA SAYFA
  • HAKKIMDA
  • YAZILAR
    • pazar yazıları
    • BAE (2018-2022)
    • İSVİÇRE (2009-2013)
    • ABD (1999-2008)
    • RUSYA (1998-1999)
    • cumhuriyet arşiv
    • gezi yazıları
    • Radikal
    • Yeni Yüzyıl
    • USA Turkish Times
    • Artı Haber
    • Notlar
  • KİTAPLARIM
    • Başka Şehirler
    • Sevgili İstanbul
    • AMERİKAN MEDYASINDA 11 EYLÜL
    • PARK OTEL OLAYI
  • FOTOĞRAF
  • İLETİŞİM
Remzi Gökdağ
©️ 2021 DÜNDEN BUGÜNE…
BAŞKA ŞEHİRLER
Dünden Bugüne

Remzi Gökdağ

SEVGİLİ İSTANBUL
Remzi Gökdağ
  • ANA SAYFA
  • HAKKIMDA
  • YAZILAR
    • pazar yazıları
    • BAE (2018-2022)
    • İSVİÇRE (2009-2013)
    • ABD (1999-2008)
    • RUSYA (1998-1999)
    • cumhuriyet arşiv
    • gezi yazıları
    • Radikal
    • Yeni Yüzyıl
    • USA Turkish Times
    • Artı Haber
    • Notlar
  • KİTAPLARIM
    • Başka Şehirler
    • Sevgili İstanbul
    • AMERİKAN MEDYASINDA 11 EYLÜL
    • PARK OTEL OLAYI
  • FOTOĞRAF
  • İLETİŞİM
  • Cumhuriyet

Gökyüzünün efendileri

  • 17/10/2021
  • 2 dakikalık okuma

Başka Şehirler - Remzi Gökdağ

Facebook
Twitter
Email
WhatsApp

Paranın su gibi aktığı, lüksün göz kamaştırdığı, savurganlığın yükselen değere dönüştüğü Birleşik Arap Emirlikleri’nde eskiden farklı bir hayat hüküm sürüyormuş. Çölün zorlu şartlarında yaşam mücadelesi veren kabilelerin en büyük desteği evcilleştirdikleri hayvanlarıymış. Develerini yanlarından hiç ayırmamışlar, onlara ailenin ayrılmaz bir parçası gibi bakmışlar. Deveden sonra en değer verdikleri hayvan şahinmiş.

Develeri ulaşım aracı niyetine kullanmışlar; etinden, sütünden faydalanmışlar. Evcilleştirdikleri şahinler ise kabilelerin av silahlarıymış. Şahinlerin avladığı kuşlar, sürüngenler çölün sınırlı besin kaynaklarında adeta hazine değerindeymiş. Bu yöntem yüzlerce yıl aralıksız kullanılmış. Petrol keşfedildikten sonra çöl halkının hayatı kimsenin hayal edemeyeceği şekilde değişmiş, zenginlik çağı başlamış. Gelenekler hızla unutulmuş, eski alışkanlıklar çölün kum taneleri gibi zamanın gerisine savrulmuş ama bölge halkı şahinlerinden bir türlü vazgeçememiş.

Rekabetin ve gücün sembolü olan şahin, geçmişte olduğu gibi bugün de çöl hayatının bir parçası… Zamanla şahinlerin yakaladığı avlara ihtiyaç kalmasa da onlar asaletin simgesi olmaya devam ediyor.

Şahin, aynı zamanda BAE’nin ulusal amblemi. Ülkenin banknotlarından şeyhlerin saraylarına kadar pek çok alanda bu sembolü görmek mümkün. Şahinler sahipleriyle birlikte uçaklarda seyahat edebiliyor. Evcil hayvanlara tanınmayan pek çok ayrıcalık onlardan esirgenmiyor.

Şahinler için pasaport çıkaran ilk ülke olan BAE, 2016 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne şahinleriyle girmeyi başarmış. Dubai ve Abu Dabi’de sadece şahinlere hizmet veren tam donanımlı hastaneler var.

Eğitilen şahinler, serbestçe avlanmaları için ekim ayından şubata kadar doğaya bırakılıyor. Aynı günlerde kuzey ülkelerinden güneye göç eden toy kuşları şahinlere av oluyor. Av gezileri, şeyhlerin kabile üyeleriyle temasa geçtiği ender günlerden… Bedevi geleneğinin önemli bir parçası olan av döneminde şahinler serbestçe avlanırken, sahipleri de kamp ateşi etrafında kahvelerini yudumluyor.

Büyük ödüllü yarışmalar

Bir zamanlar, yakaladıkları hayvanlarla sahiplerini besleyen şahinler bugünlerde büyük ödüllü yarışmalarda kanat çırpıyor. Kış aylarında düzenlenen yarışmalara ilgi büyük. Etkinlikler festival havasında geçiyor, çöl bir anda hareketleniyor, yırtıcı kuşların mücadelesi bayram şenliğinde izleniyor.

Şahinlerin yarışmalara katılabilmesi için uzun bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Eğitimin hedefi şahinin sadakatini kazanmak ve hızını artırmak. Kuşlar av peşinde uçarken, sahipleri de kazanacakları ödüllerin hayalini kuruyor. Avı en hızlı yakalayan kuşun değeri yüzbinlerce doları bulabiliyor.

Yarışma alanında şahinler ve sahipleri için her türlü konfor düşünülmüş. Günler öncesinden hazırlıklar başlıyor, çölün ortasında dev çadırlar kuruluyor. Misafirler çadırlarına geçerken, başları örtülmüş şahinler kırmızı halı kaplı özel çadırlarında bekletiliyor.

Beyaz kıyafetleriyle, süslü sedirlerde dinlenenlere, serinletmek için gümüş kaselerde yiyecek, beyaz seramik fincanlarda kahve servisi yapılıyor. 40 dereceyi bulan sıcak havanın çadırları etkilememesi için özel havalandırma sistemleri de düşünülmüş.

Sunucunun anonsuyla şahinler başlama çizgisine götürülüyor. Hakemin işaretiyle şahinin başındaki örtü kaldırılıp bileğindeki ip çözülüyor. Keskin bakışlarıyla alanı tarayan şahin, 400 metre uzaklıktaki yemi gördüğünde havalanıyor. Hedefine en kısa sürede ulaşan kuş şampiyon oluyor.

Şahini dereceye giren eğitmenler aşiretin saygı duyduğu önemli kişiler haline geliyor. Hatta bazıları, ilahi güçleri olan gizemli kişiler olarak itibar kazanıyor.

Binlerce yıl yakaladıkları avları sahiplerine sunan gökyüzünün efendileri bugün onları kanatlarıyla serinletiyor, pençeleriyle eğlendiriyor.

Bu yazı 17 Ekim 2021 tarihinde Cumhuriyet’te yayınlandı. Diğer Pazar Yazılarım…


Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ

Remzi Gökdağ

Remzi Gökdağ (d. 1968, Beşiktaş, İstanbul) gazeteci, yazar ve yayıncı. Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı kitaplarının da yazarıdır.

İLGİLİ KONULAR
  • çöl şahinleri
  • Dubai
  • dubai yazıları
  • gökyüzünün efendileri
Önceki Yazı
  • Cumhuriyet

Gönül ne kahve ister ne kahvehane…

  • 22/06/2021
OKU

BENZER YAZILAR

OKU

Gönül ne kahve ister ne kahvehane…

Gözler yalan söylemez
OKU

Gözler yalan söylemez

OKU

İki şehrin hikayesi

OKU

Çölde bir gece

OKU

Nereden nereye…

OKU

Altına hücum

OKU

Alice, harikalar diyarına neden gidemiyor?..

OKU

Kara bulutlar yaklaşıyor

Sisler bulvarında yaşayanlar o gün farklı bir sabaha merhaba dedi. Diğer sabahlara benzemiyordu. Prens adaları uzaktan görünse de koskoca Marmara Denizi sanki kaybolup gitmiş, buluta dönüşüp şehri terk etmişti.
Bu yörenin tarihi çok eskilere, hatta yaşamın başlangıcına dayanıyor. #Harran yeryüzünün ilk yerleşim alanlarından biri. Göbeklitepe'ye de oldukça yakın. Tarihi MÖ 8000'lere kadar gidiyor. Fotoğraflardaki huni şeklinde kerpiç evler ise 2500 yıldır burada.
Dünyanın bilinen en eski yapısı #Göbeklitepe 12 bin yıllık bir geçmiş... Önemini anlatmaya kelimeler yetersiz. Hala görmediyseniz, gidip görün, sonra da içinden çıkamayacağınız bir bilmeceyle baş başa kalın. Sorularınıza cevap bulamayacaksınız, daha fazla soruyla geri döneceksiniz. Okuduğunuz, öğrendiğiniz her şey havada kalacak. İnsanlık tarihinin bilinen en eski yapısının sırrını belki de hiçbir zaman çözemeyeceğiz.
Çöl, insanın evrede sonsuzluk duygusunu aradığı yerdir, tıpkı denizler gibi… Bir de gök var ama oraya ulaşmak ve semada kalıcı olmak biz ölümlülerin harcı değil. Bu yüzden çöl ve denizleri cesaretle keşfederken, gökyüzünün sırlarını ölümsüz ruhlara teslim ederiz...
Rüzgarın çöldeki dansı
❄️
Dünden Bugüne
  • ©️ 2022 Remzi Gökdağ

aramak istediğiniz kelimeyi yazıp ENTER tuşuna basın